Hasan HastürerKıbrıs

İSİAS davası, kan davası değil, CAN DAVASIDIR…

Bu satırları yazmaya başlamadan, Adıyaman’da son durum nedir diye merak etmedim.

Bu satırları yazmaya başlarken, adaletin yerini bulacağı umudumuzu, inancımızı yaralayan, Adıyaman’daki mahkeme heyetinde, hangi yönde bir eğilim hissediliyor diye de, merak etmedim.

İnsana değer vermeyip, deprem bölgesinde, Azrail’in kolay can alması için, otel kisvesi altında, ölüm tuzakları kuranların, bir biçimde cezasını bulacağı inancımda bir gerileme olup olmadığı noktasında, yerimde, çakılmış gibi durduğumu hissettim bir kez daha.

Yazarken, konuşurken “oy hesabı” yapmam. Siyasilerin, yüreklerde asla sönmeyecek ateş yakan bir konuda “TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM” gibi  söylemelerine de katılmıyorum.

Önceden hiçbir şey söylemem.

Duyarlılığını gösteren saflarda, yerimi korurum.

Yargı kararını verdiği zaman da öncelikle, canlarından can kaybeden ailelerin tepkisini bekleyeceğim.

“Adalet, yerini buldu” demedikleri sürece, adalet yerini buldu, demeyeceğim.

***

Selin Karakaya’nın babası Enver Karakaya, ne demişti?

 “Bizim çocuklarımızın hepsi şehit ilan edildi. 1974’ten sonra ilk şehitler bizim çocuklarımızdır. Bu hesap görülecek.

Binadan ilk çıkan Murat arkadaşla konuşan, en zor konuşmaları yapan, binanın yıkıldığını söyleyen ve enkaza da ilk çıkan benim.

Annesine, ‘umudunu kaybetme ama çok da umutlu olma’ diyen benim.

Eşime kızımı bulduğumuz haberini de veren benim, bundan zoru da herhalde kızımızı bulamadığımı söylemekti.”

Enver Karakaya gibi, evlatlarını yitiren öteki anne babaların söyledikleri de, acılı yüreklerden yükselen isyandır.

***

Kıbrıslı Türkler, hiçbir acı karşısında bu kadar tek yürek olmadı.

Eylemleri, katılanların sayısıyla değerlendirmeye kalkanlar varsa çok yanılırlar.

Şu çok iyi bilinsin, gerekirse, binlerce Kıbrıslı Türk, Adıyaman’a gider, çadırlar kurar,  sonuna kadar pes etmeden, CAN DAVAMIZIN TAKİBİNİ YAPAR.

Kıbrıslı Türkler, medenidir. Bunu başkaları medeni değildir anlamında söylemedim elbette.

Kendimizi anlatmak istedim. O kadar.

Bizim kültürümüzde KAN DAVASI YOK.

İSİAS OTELİ, evlatlarımıza  mezar yapanlarla, yargı huzurunda hesaplaşmak isteriz.

Bu nedenledir ki İSİAS Davası için, KAN DAVASI DEĞİL, CAN DAVASI diyenlerdenim.

***

Bu gün yine mahkeme var.

Adıyaman’da bulunan herkes, hepimiz adına oradadır.

6 Şubat’ta enkaz altında kalıp, yaşamını yitiren evlatlarımızın, kardeşlerimizin ruhlarının da o mahkeme salonunda olacağından eminim.

Türk adaletini temsil ederek İSİAS Davasında karar verecek hakimler, meslek hayatlarının en  önemli kararını vereceklerini bilmelidir.

Gerekçesi ne olursa olsun, kamu vicdanıyla örtüşmeyen, hiçbir mahkeme, adil kabul edilmez.

Kıbrıslı Türklerin, kararlı ve inandığı davadan geri dönmediğini bilmesi gerekenler bilsin. Bu mücadelede, yarı yolda ayrılan olursa da  asla affedilmeyeceği göz önünde bir yere not edilsin.                    

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu