Kıbrıs

Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması için UBP, neden EVET, oyu verdi?…

Bu güne kadar 10 bin dolayında makale yazdım. 

“Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması için UBP,  neden EVET, oyu verdi?” başlığı sanırım en çok sözcüklü, en uzun başlık oldu. 

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar’ın, UBP’nin eski Genel Başkanlarından Hüseyin Özgürgün’ün milletvekilliğinden istifasıyla ilgili yazılı açıklamasını dikkatle okudum. 

Sözcükler özenle seçilmiş, UBP’yi iyi tanıyan biri tarafından kaleme alınmış bir açıklama. 

Hüseyin Özgürgün’ün istifasının işleme konulup sonuçlandırılması, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına kalacağa benziyor. 

Bu açıklamayla Özgürgün’ü sevenlerin, destek, çaba ve oylarını kaybetmemek istendiği görünüyor. 

***  

Ersin Tatar’ın dünkü açıklamasının esasa ilişkin bölümü aynen şöyle: 

“ Ulusal Birlik Partisi, Lefkoşa Milletvekilimiz Hüseyin Özgürgün’ün istifasının yürürlüğe girmesi için Meclis’te yapılacak oylamada ret oyu kullanacaktır. 

Ulusal Birlik Partisi Sayın Özgürgün’ün milletvekilliğinin sona ermesinden değil, devamından yanadır. 

Bu konu ile ilgili hiç kimse spekülasyon yapmaya kalkışmasın. 

Hiç kimse, UBP’nin birlik ve beraberliğine zarar vererek, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yüksek kazanma olasılığımızı geriye çekebileceği hayaline kapılmasın.
Ulusal Birlik Partisi KKTC’nin en köklü partisi olarak halkına yararlı hizmetler vermeye devam edecek iç ve dış mihrakların oyunları buna engel olamayacaktır.” 

***  

Yazının başlığındaki sorumu buraya da alayım. Hatta devamına yeni sorular ekleyim. 

Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması için UBP, neden EVET, oyu verdi? 

Özgürgün, aylardır neden İstanbul’da yaşıyor? 

Neden aylardır, Meclis çalışmalarına katılmıyor? 

Neden gelmiyor? 

Ülkeye geri gelirse, dokunulmazlığının kaldırılmasına neden olan ve yasal süreci ilerleyen konuda, yargısının hapisle sonuçlanma korkusu mu var? 

Dokunulmazlığının kaldırılmasına EVET diyen UBP Meclis Grubu, Hüseyin Özgürgün’ü yalnız bırakıp, UBP camiasının dışına itmiş olmadı mı? 

“Ulusal Birlik Partisi Sayın Özgürgün’ün milletvekilliğinin sona ermesinden değil, devamından yanadır”, denildi yazılı açıklamada. 

Özgürgün’ün milletvekilliğinin devamı demek, Kuzey Kıbrıs’a dönüp, Meclis çalışmalarına fiilen katılması demek değil midir? 

Bunun için Özgürgün’ün adaya dönüşü ile ilgili UBP’nin görüşü nedir?  

Özgürgün’ün adaya dönüşüyle ilgili UBP görüşünü, ne zaman açıklamayı düşünüyor? 

***  

Bu soruları daha da uzatabilirim. 

Aslında Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması aşamasında, UBP’nin tavrının, geleneksel UBP tavrıyla örtüşmediğini, birden fazla yayında söyledim. 

“Çaluda’nın dokunulmazlığının kaldırılmasına evet, dedik, Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılmasına da evet, diyoruz” makul bir mazeret değildi. 

Çaluda’ya yönelik dosya ile Özgürgün’le ilgili iddiaları içeren dosyanın benzeşmediğini, okuma yazma bilen herkes anlar. 

***  

Kıbrıs küçük bir yer… Büyük çoğunluğun, yaşına göre geçmişten pek çok insanla ilgili birikmiş anıları var. Ben Hüseyin Özgürgün’den önce anne – babasını tanıdım ve her zaman eksilmeyen bir saygım oldu.  

Hüseyin Özgürgün’ü de ilk sporculuk yıllarından başlayarak tanıdım ve o zamandan aramızda saygı ve sevgimiz vardır. Yakınlığımızı, dostluk olarak da tanımlayabiliriz. Her zaman söylerim, dostluk en zor günlerde sınanır… Özgürgün’le ilgili şu veya bu yönde yargıda bulunmam. Suçsuz bulunup, aklanırsa da, suçlu bulunup cezalanırsa da dostum kalacak. Ancak şunu da belirteyim, partideki arkadaşlarının hiçbiri dostu değil. 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu