Kıbrıs Postası – ERTUĞRUL SENOVA
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gazeteci Cüneyt Özdemir’in Youtube hesabındaki yayınına katılarak Özdemir’in sorularını yanıtladı.
Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması sonucu, adadaki sorunları arttığını, sorunlara yeni sorunlar eklendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “5 yıllık süreçte çözüm gelebilmiş olsaydı, iyi niyetimiz karşılığını alabilmiş olsaydı, hafifleşen sorunlardan söz edebilecektik” dedi.
“BENİ TANIMAYAN İNSANLAR, BENİM HAKKIMDA YAZILAR YAZIYOR”
Kıbrıs Rum tarafını cesaretlendirdiği yönündeki köşe yazılarıyla ilgili soru üzerine konuşan Akıncı, “köşe yazılarını yazan kişiler, benimle bir defa bile görüşmedi, bir defa bile telefonla temas kurmadı. Beni tanımayan insanlar, benim hakkımda yazılar yazıyor, yorumlarda bulunuyor” şeklinde konuştu.
“DİYALOG EN SAĞLIKLI YÖNTEM”
Kıbrıs Rum tarafını cesaretlendirmek gibi bir duruşunun asla olmadığını, Kıbrıs Türk halkının bir azınlık olmadan, eşitlik ve güven içinde yaşaması ihtiyacının olduğunu sürekli anlatan bir kişi olduğunu ifade eden Akıncı, şöyle devam etti:
“Beni tanımadan bir takım şeyler yazan yazarlara bir tavsiyem var; diyalog en sağlıklı yöntemdir. Bu şekilde uzaktan ve başkalarının doğrularıyla yazılar kaleme almak yerine, muhatap olmak en sağlıklı yoldur diye düşünüyorum.”
DOĞU AKDENİZ… “GERGİNLİKLERİN ARASINDA BİR ADA VAR; KIBRIS ADASI”
Doğu Akdeniz’de izlenebilecek 3 yol bulunduğunu ve bu yollardan 2’sinin gerçekleşemediğini belirten Akıncı, şu an “herkesin kendi yoluna gittiği” bir sürecin yaşandığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Rum tarafının, pandemi nedeniyle ara verilen çalışmaları var. Exxon Mobil ile, TOTAL ile, ENI şirketi ile bu çalışmalarını yakın zamanda yürütmeye devam edecekler. Bir yandan ise Türkiye çalışmalarını sürdürüyor, Libya ile bir anlaşma yaptı. Buna karşın Yunanistan ise Mısır ile bir anlaşma yaptı. Türkiye, Libya’ya doğru ilerleyen bir koridor çizdi, Yunanistan ise Mısır’a doğru uzanan bir yol. Ve bu yolların çakışma noktalarında gerginlikler yaşanıyor. Bu gerginliklerin orasında ise bir ada var; Kıbrıs adası…”
“BİZ BU KONUDA MASADA DA SAHADA DA VAR OLMALIYIZ”
Ada çevresinde yaşanan gerilimin, Kıbrıs sorunun çözümünün ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha anımsattığını ifade eden Akıncı, “Benim bu konuda söylediğim bir söz var ki başka siyasiler tarafından da sık sık kullanılıyor; biz, bu konuda masada da sahada da var olmalıyız” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN İLE ARASI NASIL?
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilerinin sorulması üzerine Akıncı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ben, KKTC halkının yüzde 60 üzerindeki oyuyla seçilen Cumhurbaşkanıyım. Sayın Erdoğan da kendi halkı tarafından yüzde 50 üzerinde oy alarak seçilen lideridir. Bizler, bu çerçevede, bu münasebetlerin en iyi şekilde devam etmesi gerektiğine inanan insanlarız. Bizler, demokrasiye gönül vermiş insanlarız. Türkiye’nin demokrasisinin bizler için ne denli önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. 15 Temmuz gecesi, Türkiye demokrasisine karşı yapılan askeri kalkışma sırasında, daha kalkışmanın sonucu belli değilken, ilk ses çıkaran makam KKTC Cumhurbaşkanlığı makamı oldu. O akşam ses çıkarmayanlar, girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasından son ses çıkarmaya başladılar. Her söyleneni yanlış bir şekilde yorumlayıp, bizi olmadığımız bir noktaya itmeye çalışanların son derece yanlış bir yolda olduğunu değerlendiriyorum.”
“MEHMETÇİK, KENDİ TOPRAKLARININ SAHİBİ OLARAK, O SINIRLARIN BEKÇİLİĞİNİ YAPMALI”
Barış Pınarı Harekatı sırasında verdiği demeçle ilgili soru üzerine konuşan Akıncı, şöyle devam etti:
“Ben diyalog dediğim zaman, Suriye ile ilgili Suriye hükümeti ve devletiyle diyalog yapılması gerektiğinden bahsettim. Sanki terör örgütleriyle diyaloga davet etmişim gibi konuşanlar oldu. Orada benim murat ettiğim, Suriye sınırının, Suriye askeri tarafından korunması. Mehmetçik, kendi topraklarının sahibi olarak, o sınırların bekçiliğini yapmalı.”
TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI İDDİASI… “BUNU KONUŞMAK BİLE ABES”
Kendisinin Türkiye düşmanı olduğuna yönelik iddialar üzerine konuşan Akıncı, “Allah aşkına, Türkiye’nin yeterince düşmanı yok mu? Kıbrıs Türk halkının seçtiği bir liderin Türkiye Cumhuriyeti ile dostluk ve kardeşlikten başka ne gibi bir yaklaşımı olabilir ki? Bunu konuşmak bile abes” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER…
Türkiye ile ilişkiler konusuna yeniden değinen Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şu anda Kıbrıs’ta bir müzakere süreci yok. Crans Montana’dan sonra olmadı. Türkiye yetkilileriyle en yoğun temaslar, Kıbrıs sorununun müzakere masasında olduğu dönemdir. Müzakere sürecinde Türkiye yetkilileriyle görüşmeler, günübirlik temaslar olur. Bu sürecin dışında, Türkiye Cumhuriyeti’nin buradaki resmi temsilcisi kimse, onun üzerinden istişarelerimi yürütüyorum. Gerektiğinde ben davet ediyorum, ileteceğim mesajları iletiyorum. Son olarak 5-10 gün önce görüşmüştük. Bunun dışında, Sayın Erdoğan ile bayramda mesajlaştık. Değerli eşleri de benim eşime mesaj gönderdi, cevap verdi. Ama bayramda telefon görüşmesi olmadı.”
TATAR İLE İLİŞKİLERİ…
Başbakan Ersin Tatar ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soruya ise Akıncı şöyle yanıt verdi:
“Kıbrıs küçük yer. Sık sık görüşüyoruz. Başbakan ile rutin toplantılar olurdu, seçim dönemine girildiği ve kendisinin yoğunluğu olduğunu için bu rutine ara verdik, gerektikçe konuşuyoruz. Görüşmeme, konuşmama gibi bir durum yok. Biz siyasetimize küslük sokmayız. Seçim döneminde bazı gerginlikler yaşanabilir.”
KAPALI MARAŞ KİMİN PROJESİ? “HÜKÜMET ORTAKLARI KAVGA EDİYOR”
Gazeteci Özdemir’in “Tatar’ın Kapalı Maraş projesi hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusu üzerine Akıncı, şöyle devam etti:
“Başbakan Tatar’ın projesi dediğiniz andan iş çatallaşıyor. Kimin projesi olduğu konusunda hükümet ortakları kavga ediyor. Benim o taraklarda bezim yok. Tatar, Maraş’ı Las Vegas yapacağız diyor. Öteki ise benim projem diyor. Bu işi bir seçim malzemesi haline getirdiler. Tüm çalışmalar Cumhurbaşkanlığı dışında yürütülüyor. Hadi seçim döneminde anlarım ama bu dışlama politikası seçim süreci öncesinde başladı. Seçimden sonra taşlar oturacak diye düşünüyorum.”
“MARAŞ MESELESİ, SEÇİMDEN SONRA CİDDİ BİR HAL ALABİLİR”
Maraş’ın uluslararası hukuk içinde açılması gerektiğini ifade eden Akıncı, “BM ile kavgalı bir şekilde bu işi yürütmek mümkün değil” dedi.
Akıncı, Birleşmiş Milletler’in, Maraş konusunu Cumhurbaşkanı ile ele almak isteyeceğini ifade ederek, “Maraş konusunda yaşananları şu an seçim cilası olarak görüyorum. Seçimden sonra daha ciddi bir hal alabilir” şeklinde konuştu.
VAADİ…
Son olarak “Kıbrıs Türk halkına Cumhurbaşkanlığı ile ilgili neler vadediyorsunuz?” sorusuna yanıtlayan Akıncı, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kıbrıs Türk halkı, güvenebileceği bir lider istiyor. Son yıllarda yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında, Cumhurbaşkanlığı en güvenilen makam olarak ifade ediliyor. Halk, sözüne inanabileceği birini görevde görmek istiyor. 2015’de, halktan gelen mesajla aday olmuştum, önümüzdeki dönem de halkla birlikte yürüyebilmek adına vizyonum bellidir. Çözüm odaklı siyasetimi sürdüreceğim. Bağımsız ve tarafsız kimliğimi koruyacağım. Türkiye ile olması gerektiği gibi kişilikli ilişkiler için bıkmadan usanmadan çalışmaya devam edeceğim. Hükümetlerin yerine geçmeye çalışmadan, görevimi yürütmeye devam edeceğim.”