Hukukun üstünlüğü… Ve hapishanede, kareli hapishane elbisesi içinde Meryem Hanım…

BRTK Müdürü Meryem Çavuşoğlu Özkurt’la ilgili dünkü yazıma sabahın erken saatlerinden başlayarak görüş dönüşümleri aldım.
Yazılarımla ilgili geri dönüşüm altyapım var.
Yazılarım paylaşıma girdikten çok kısa süre sonra, nabız tutma işlevi gören görüşleri almaya başlarım.
Dünkü yazımda, 6 Ekim 2020’de yaşananları neredeyse tüm ayrıntısıyla anlattım.
Ortada suç olduğunu da net bir şekilde işaret ettim.
Yazımın finalini ise şöyle getirdim:
“6 Ekim 2020’de yaşananlar, siyasi niteliklidir.
BRTK Müdürünün, yetki ve sorumluluk alanında görünse de fiili durum öyle değildi.
Ortada suç varsa, o suçlu Meryem Hanım’ın olmadığını karar veren yargıç da bilir.
Meryem Hanım’ın suçu teknik olarak kabul etmesi, gerçek suçlu gömleğini giymesi gibi bir sonuç yaratmaz. Yargıç, gerçeği bilerek karar vermeyi becerecekti.”
***
Yazımın bütünüyle, finalinin tam da örtüşmediğini yazarken fark etmiştim.
Yayınlanan organizasyon, TC ve KKTC devlet organizasyonuydu.
Seçimlere yönelik bir amacı olduğundan, kimsenin kuşkusu yoktu.
Meryem Hanım, projenin sahibi değildi. Ancak, suç sonuçta onun hanesine yazıldı.
Meryem Hanım’ın dürüstlüğünden kuşkum yok.
Keşke daha cesur davranıp, yayını engelleseydi.
***
Siyasilerin, bu konuda yazdıklarını hiç okumak istemiyorum.
Takipçilerimden gelen mesajların neredeyse tümü Meryem Hanım’ın suçlu olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini savundu.
***
İşte onlardan bazıları:
“Bu konuda hemfikir değiliz Hasan. Tetiği çeken, üstümün verdiği emirle yapmak zorunda bırakıldım, diyerek cezadan kurtulamaz. Yargıç da yasayı uygulamak zorundadır. Başka seçeneği yoktur.”
***
“Bence Meryem Hanım suçlu. Hiç olmazsa, suç ortağı. Kendisini bu işe zorlayanı açıklasaydı durum değişirdi. RTE gittiğinde tüm bugün suç işleyen bürokratlar talimat aldım diyecek. Bu şekilde suçtan kurtulunmamalı. Hepsi yargılanmalı. Meryem Hanım’ın aldığı ceza tüm bürokratlara ibret olmalı.”
***
“Bu kez hem fikir değilim Hasan abi.. Yasayı bilerek çiğnemek yerine, istifa yolunu seçebilirdi seçmedi.. Bu durumda yargıç yasanın emrettiği cezayı vermek zorundaydı ve bunu yaptı.”
***
“Günaydın abi.
Müdüre Hanım değerli bir insanımız (kimi gazeteciler öyle düşünmese de). BRTK müdürlüğü görevini üstlenmek kolay değildir, hatta çok da ağır bir yüktür. Hele ki o yönetim kurulu anlayışında.
Tüm bu gerçeklerin biliniyor olması (uyarısı da yapılmış hem de), yasaya aykırı kararda ısrar edilip YSK’yı yok saymaya, duygusal bakmamızı mümkün kılmaz diye düşünüyorum.
Eğer hukuk üstünlüğü varsa yapılan doğrudur bu cezayı hak etti kimse başınıza silah dayatmaz yap diye istifa etseydi.”
***
“Halk ve devlet adına veya bunlara hizmet adına, sorumluluk üstlenen kişilerin Anayasa, yasa ve kurallara uymak gibi bir sorumlulukları var. Her ne kadar masum görünse bile, yayınlanan programın seçmen üzerinde etkisi var ki, bu etki Karpaz bölgesindeki insanları belki daha çok etkiledi ve seçim sonuçları zaferle sonuçlandı.”
***
Bu satırları yazarken Meryem Hanım, Haspolat’taki yeni cezaevinde, kareli cezaevi kıyafetiyle 20 kadınla birlikte bulunuyordu.
İnsani yaklaşımlarımla, Meryem Hanım’ı o konumda düşünmek beni üzüyor mu?
Çok üzüyor.
Bir tarafta hukukun üstünlüğünün uygulamadaki önemi, öte yanda insan bakış açımın bende yarattığı duygusal yaklaşım.
Bundan sonra ne olursa olsun Meryem Hanım’ın başına gelenlerden, çok sayıda bürokrat ders çıkarmalı.
Güncelliğini Yitirmiş ANAYASAMIZ VE ONA Bağlı OLAN Yasalarimizin TUTSAGI OLMAYA DEVAM EDIYORUZ