Hasan Hastürer

En coşkulu, bayram namazı…

Dün sabah Dr. Suat Günsel Camii’nde bayram namazına gittim.

En son ne zaman Bayram Namazına gittiğimi, unuttum.

Eski K. Kaymaklı camii, ibadete açıldığı zaman, köyümle duygusal bağımla bayram namazına gitmiştim. İki üç bayram namazından sonra gittiğimde, kalabalık caminin dışına taşmıştı. Ayrılmış, bir kez daha gitmemiştim.

Herhalde 20 yıl sonra yeniden bayram namazı kıldım.

Bayram namazı kılmayı bilir miyim?

Bilmem.

Hoca tarif etti, ancak, çevremdekiler ne yaparsa onu yapmayı tercih etti.

Hoca söyledi. Bayram namazında, Sübhaneke, duası da okunur.

Sadece, Fatiha  duasını bilirim. İbadet ortamlarında yakından uzağa tüm insanlar için güzel dileklerde bulunmayı, dilekleri duaya dönüştürmeyi, manen amacına uygun bulurum.

***

Müslümanlık anlayışım ortalama Kıbrıslı Türklerin, Müslümanlık anlayışında farklı, ya da fazla değildir.

Maddi değerlerin alan büyümesine paralel, manevi değerlerin de büyümesi, güçlenmesi gerektiğine inanırım. Ancak manevi değerleri, sadece din sınırları içinde kabul etmem. Din dışındaki saygı, sevgi, güçlü ideolojik inancın var ettiği etkileşimin yarattığı alanlar da, manevi değerlerdir, manevi alanlardır.

***

2011 yılında Başaran Düzgün ve Yusuf Suiçmez’le Umre’ye gitmiştim. Yusuf Suiçmez, eski din işleri başkanıydı. O’nun gitmesi doğaldı da, benimle, Başaran Düzgün’ün gideceğimize inanmayanların sayısı az değildi.

Gittik, Yusuf Suiçmez’in rehberliğinde eksiksiz yapmamız gerekenleri yaptık.

Kabe’de yüzbinlerce inanmış insanla Cuma namazı kıldık.

İbadetten öte inanmış yüzbinlerce insanla o ortamda bulunmanın, çok farklı bir duygusallık yarattığını söyleyebilirim.

Pek çok insan Kabe’de onlar için dua etmemi istemişti. Allah rahmet eylesin, Süleyman Ergüçlü arkadaşımda, ciddi ciddi kendisi için dua etmemi isteyenlerdendi.

Kabe’nin etrafında yedi defa dolaşarak Tavaf ederken, dünyanın değişik köşelerinden  insanlarla birlikte olmanın da farklı bir tarafı var.

Kabe’de tavaf ederken ihrama bürüdük. İhram, dikişsiz, beyaz, bürünme örtüsüdür, diyebiliriz.

Elbette fotoğraf çekmiştik, ihramlı. Ancak medyada paylaşmamıştık. Anımsarım, neden paylaşmadığımızı soranlardan biri, İskoçya’da bir seyahatte İskoç eteği giyip, paylaştığımızı hatırlatmıştı.

Yanıtımı hiç unutmam. İskoç eteği giyip paylaşmak, gülümseten bir magazin parçasıdır. Kabe’den ihramlı fotoğraf paylaşmak, dini inancı önde olanlara şirin görünmek olarak algılanabilir. Bu nedenle paylaşmayı tercih etmediğimizi ifade etmiştim.

***


Dr. Suat Günsel Camii, Bayram Namazında dopdoluydu… Binlerce kişi vardı
dün sabah

Şunu söyleyim…

Dün sabahki Bayram Namazı, şimdiye kadar gördüğüm en coşkulu bayram namazıydı. Gitme nedenlerimden biri,gözlemekti de…

Camiyi dolduran kalabalığın en az yüzde sekseni, üçüncü ülkeden gençlerdi. Caminin kadınlara ayrılan bölümü de doluydu.

Geleneksel kıyafetleriyle bayram namazına katıldılar.

Camii çıkışındaki coşkuları da çok içtendi.

***


Dr. Suat Günsel ve oğlu Prof. Dr. İrfan Suat Günsel’le camii çıkışında kısa bir sohbet yaptım.
Çok net olarak anladım ki Suat Hoca, KKTC’nin en büyük ve Türkiye’dekiler de dahil, bölgedeki altıncı büyük cami olma özelliğine sahip 30 bin metrekare alan üzerine inşa edilen, 62 kubbe ve 6 minaresi olan camiinin var olması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmazken, derinlikli, farklı duygularla büyük ölçekli bir eser bırakmak istemiştir.

Gülerek, “ Bazıları bu kadar büyük camiye ne gerek vardı, demişti. İşte bu gün gördük, büyük camimiz dolup taştı” dedi Suat Hoca.

YDÜ Kampüsünde var edilen, eser nitelikli her binada Suat Hoca’nın sahiplenme hislerini gözledim. Suat Hoca’nın, dün sabah, kendi ismini taşıyan camiye bakışı,çok farklıydı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu