Dünya

Gazze'de hangi hastalara öncelik vereceğimize karar vermek zorunda kalıyoruz


Bir süredir çalışmalarını İsrail’in yoğun saldırıları ve ablukası altındaki Gazze’de sürdüren Lockyear, sahada tanık olduklarını anlattı.


Lockyear, Gazze’de bulunduğu süre içerisinde MSF personelinin de bulunduğu birçok hastaneyi ziyaret ettiğini belirtti.


Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki MSF’nin de desteklediği Endonezya Hastanesi’ni ziyaret ettiğini aktaran Lockyear, buranın yaralı hastalarla dolu olduğunu söyledi.


Lockyear, Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki Aksa Şehitleri Hastanesi’ni sabah saatlerinde ziyaret ettiğini ve hastane çevresinde bir gece önce ağır bombardımanların yaşandığını anlattı.


Hastanenin çok zor şartlar altında hizmet vermeye çalıştığını kaydeden Lockyear, “Hastanenin morgundan çıkan cesetler gerçekten dehşet verici bir görüntüydü. Hastanede dolaşırken, koridorların her iki yanında yatan ameliyat ve tedavi için bekleyen yaralı hastaların üzerine basmamak için inanılmaz derecede dikkatli olmalısınız. Hastane tamamen dolu ve hangi hastalara öncelik vereceğimize karar vermek zorunda kalıyoruz, Bu korkunç bir durum” ifadelerini kullandı.


“Gazze’de üzerine konuşulabilecek bir sağlık sistemi kalmadı”


Lockyear, Gazze’deki sağlık durumun felaket boyutunda olduğuna dikkati çekerek, Gazze’de üzerine konuşulabilecek bir sağlık sisteminin kalmadığının altını çizdi.


Bu süreçte ziyaret ettiği hastanelerin “inanılmaz derecede dolu olduğuna” işaret eden Lockyear, kritik düzeydeki hastalara öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.


Lockyear, “Gazze’nin kuzeyinde kuşatma içinde kuşatma yaşanıyor. Orada olup biteni anlamak ve görmek son derece zor” dedi.


MSF sağlık ekiplerinden bazılarının Nasır Hastanesi dahil Gazze’nin kuzeyine birkaç ziyarette bulunduğunu belirten Lockyear, hastane çevresinin tamamen yok edildiğini söyledi.


Lockyear, “Gazze’nin kuzeyindeki sağlık ve yetersiz beslenmeyle ilgili duruma dair endişeler tarif edilemez” dedi.


“Gazze Şeridi’ne havadan yardım indirmek başarı hikayesi değil”


Sahada MSF dahil birçok kuruluşun hizmet verebilmek için çabaladığını kaydeden Lockyear, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) güvendiklerini ve bu kuruluşun Gazze’ye yönelik yardım müdahalesinin omurgasını oluşturduğunu bildirdi.


Lockyear, Gazze’de tüm kuruluşların ellerinden geldiğince birlikte çalıştığına dikkati çekerek, “Hepimiz inanılmaz derecede kısıtlanmış, manipüle edilmiş ve yılmış bir ortamda çalışıyoruz. Tıbbi hizmetler, kritik olarak ihtiyaç duyulan bir gıda, yakıt ve su konusunda ihtiyaç duyulanın çok küçük bir kısmını karşılayabiliyoruz” dedi.


Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmanın ayrı ve yardımları dağıtabilmenin de farklı zorlukları olduğuna işaret eden Lockyear, “Gazze Şeridi’ne havadan yardım indirmek başarı hikayesi değil. Havadan yardımlar inanılmaz derecede etkisiz ve her zaman son çare olarak başvurulacak bir yöntem” diye konuştu.


Lockyear, bölgeye yardımların yeterli miktar ve kalitede ulaşmadığını kaydetti.


Gazze’de son dönemde açlıkla ilgili açıklanan raporların sürpriz olmadığının altını çizen Lockyear, “Özellikle yetersiz beslenmeden dolayı açık şekilde acı çeken kadın ve çocuklar gördüm. Bu gerçek. Gazzeliler yetersiz beslenmeyle ilgili duruma alışık değil. Bu yüzden yetersiz beslenen çocukları, kadınları ve erkekleri tedavi edebilmek için personelimizi yeniden eğitmek zorundayız” ifadelerini kullandı.


“Refah’a kara saldırısı felaket olur”


Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, Uluslararası Adalet Divanı’nda 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhinde açtığı “soykırım davası” kapsamında alınan ihtiyati tedbir kararları arasında “ölümlerin engellenmesi” ve “insani yardımların sağlanması” olduğunu hatırlatan Lockyear, insanların ayrım gözetilmeden öldürülmesinin ve yardımların ulaştırılmasındaki kısıtlama ile engellerin sürdüğünün altını çizdi.


Lockyear, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine düzenlenecek kara saldırısının “kesinlikle felaket” olacağını ve bölgedeki nüfus yoğunluğunun son derece yüksek olduğunu vurguladı.


Refah’ta savaş öncesi araçla 10 dakika sürecek yolculuğun şu anda bir saate kadar çıktığını belirten Lockyear, hareket ederken kimseyi yaralamamak için çok yavaş seyretmek gerektiğini söyledi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu