Günlük hayatımıza dönmek, acı gerçekleri unutmak değildir.

Ön görülemeyen bir büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. Özellikle tüm Türkiye ile birlikte KKTC halkını da derinden üzen depremin etkileri hala devam etmektedir.
Doğa olaylarından birisi olan deprem, bina ve alt yapıdaki insan ihmal ve hatalarıyla birleşince, yüzyılın felaketine dönüştü.
Üzücü yıkımlar yaşadık, sevdiklerimizi kaybettik, birçok can yitirdik.
Acı kayıplar verdiğimiz bu süreçte çok zor günlerden geçmekteyiz. Acımız tarif edilemez.
Ancak, kalıcı korku, endişeyle, öfke ile hayatımıza devam edemeyeceğimiz de bir gerçektir. Acılarımızı paylaşmaya açık olurken, birbirimize moral verip, destek olmalıyız. Kenetlenmeliyiz.
Bu zor dönemde temel ihtiyaçlarımız olan, beslenmek, su içmek, uyumak ve sağlığımıza önem vermek gibi rutinlerimizi, depremzedelere karşı adeta suçluluk hissederek, yapmak istemiyor olabiliriz.
Günlük hayatımıza dönmek, acı gerçekleri unutmak değildir.
Depremden etkilenenlere her açıdan destek olmak istiyorsak, rutin yaşantımıza, olabildiğince erken dönmemiz en doğrusu olacaktır.
Bu süreçte, bizler iyi olmazsak, depremi yaşayan ve zorlukları atlatmaya çalışanlara yardımcı olamayız.
Hayata bir yerden tutunmamız gerektiğini unutmayıp, bu tür olası felaketlerin bir kez daha yaşanmaması için, gerekli önlemlerin neler olduğu konusunda bilinçli farkındalığımızı arttırarak, dirayetli ve sağduyulu bir şekilde hareket etmeliyiz.
Bu acı olayda, hayatını kaybedenlere, KKTC şampiyonu meleklerimize Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum.
Yaşamını yitirenler, bedenen aramızdan ayrılmış olsa da, silinmez anılarıyla gönüllerimizde, hep yaşayacaktır.