
Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremde evleri yıkılan ve yakınlarını kaybeden birçok depremzede KKTC sınırlarına giriş yaptı.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki okullara şu ana kadar 120 depremzede öğrenci kayıt yaptırırken, bu rakamın ilerleyen günlerde daha da artması bekleniyor.
Sosyal Hizmet Uzmanı Rukiye Uslu, psikolojik olarak zor günler geçiren depremzede öğrencilerin eğitim görecekleri okullara uyum süreciyle ilgili Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.
“ÇOCUKLAR SOSYAL HAYATA KARIŞINCA DAHA HIZLI TOPARLANABİLİR”
Çocukların sosyal hayata karışınca ve yaşlarına uygun etkinliklerle, oyunlarla buluşunca yetişkinlere göre çok daha hızlı toparlanabildiğine dikkat çeken Uslu, “Bununla birlikte çocuklar için günlük rutine sahip olmak oldukça rahatlatıcı ve buna bağlı olarak da başlarına ne geleceğini bilmek isterler” dedi.
Rukiye Uslu, belirsizliklerin çocukları psikolojik olarak yorduğuna vurgu yaparak, “Bu nedenle depremzede çocuklara hayatlarında nelerin olacağını, nelerin değişeceğini izah etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Depreme maruz kalmış bireylerin yaşadıkları travma nedeniyle enerjilerinin düşük olduğunu gözlemlediklerini kaydeden Uslu, “Bu süreçte çocuklar, öğrencilik hayatlarında kendi kapasitelerini ortaya koyamayabilirler, dersleri anlamakta, odaklanmakta güçlük çekebilirler” diye konuştu.
“DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERİN UYUM SÜRECİ NORMAL BİR ZAMANDAN DAHA UZUN SÜREBİLİR”
Uslu, depremzede öğrencilerin uyum sürecinin normal bir zamandan daha uzun sürebileceğine vurgu yaparak, “Sabırla öğrencinin ihtiyaçlarına uygun olarak öğretmen ve rehberlik servisi tarafından desteklenmesi, ona zaman tanınması uyum sürecini kolaylaştıracaktır. Öncelik ders başarısından önce sosyal anlamda öğrenciyi kazanmak olmalıdır” açıklamasında bulundu.
Halihazırda burada eğitim gören, sınıfta ev sahibi konumunda olan öğrencilerin depremzede öğrencilerle olan iletişimi hakkında da konuşan Uslu, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Sınıflarına katılan yeni öğrencilere nasıl davranacakları ile ilgili öncesinde onların da öğretmenleri tarafından hazırlanması ve uygun şekilde yönlendirilmeleri gerekiyor; ancak ikincil travmalara da dikkat etmeyi unutmamalıyız. Buradaki çocuklar depremi yaşamadılar; ama televizyondan izledikleri ile, Kuzey Kıbrıs olarak verdiğimiz kayıplarla onlar da etkilendiler. Bu yüzden öğrenciler arasındaki paylaşımların dikkatle gözlemlenmesi ve gündemin depremden uzaklaştırılması için çaba harcanması uygun olacaktır.”
KKTC’DE EĞİTİM GÖREN ÖĞRENCİLERLE DEPREMZEDE ÖĞRENCİLER ARASINDAKİ UYUM SÜRECİ…
Sosyal Hizmet Uzmanı Rukiye Uslu, KKTC’de halihazırda eğitim gören öğrencilerle depremzede öğrenciler arasındaki kültür ve alışkanlık farkının entegrasyon sürecine etkisine de değindi.
İki toplum arasında kültür şoku yaratacak ve okul ortamında uyum problemlerine neden olacak kadar bir farklılık olduğunu düşünmediğini belirten Uslu, “Kültür değil ama alışkanlıkların zorlayabileceğini söylemek daha doğru olur” diye konuştu.
Uslu, depremzede öğrencilerin, alışılmış bir öğretmenin sevgisi ve şefkati yerine bir başkasını yerine koymakta zorlanabilşeceğine dikkat çekerek, “Depremzede öğrenciler, yakın bir sınıf arkadaşını kaybetmişse ve yerine yeni bir arkadaş koyamıyorsa, eski arkadaşının yokluğu onu daha da zorlar” ifadelerini kullandı.
“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ MÜFREDAT FARKLILIĞI DEPREMZEDE ÖĞRENCİ İÇİN ZORLAYICI OLABİLİR”
İki ülke arasındaki müfredat farklılıklarının depremzede öğrenci için zorlayıcı olabileceğini belirten Uslu, “Daha önce göç deneyimine sahip olan öğrenciler için geçmiş tecrübeleri nedeniyle süreç belki biraz daha kolay olabilirken ilk defa yaşadığı yerden ayrılanlar için daha zorlayıcı geçebilir” dedi.
Rukiye Uslu, depremzede öğrencilerle KKTC’li öğrenciler arasındaki sosyal ilişki bağının doğru bir şekilde kurulabilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili de açıklamalarda bulundu.
“YETİŞKİNLER, DEPREMZDE ÖĞRENCİLERE ‘KUCAKLAYICI’ BİR TAVIRLA YAKLAŞMASI GEREKİYOR”
Yetişkinlerin, depremzede öğrencilere yönelik ‘kucaklayıcı’ bir tavırda olması gerektiğine vurgu yapan Uslu, “Her ne kadar öğretmenler okulda öğrencilerini yönlendirmeye çalışsalar da bu tarz durumlarda en belirleyici olanın anne-baba tavrı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır” diye konuştu.
Uslu, anne-babaların evde çocuklarını bu konuda doğru yönlendirmesi durumunda çocukların da sıcak ve kabul edici davranışlar sergilemekten tereddüt etmeyeceğini ifade etti.
“ÖĞRETMENLERİN SINIF İÇİNDEKİ GÖZLEMLERİ VE YÖNLENDİRMELERİ ÇOK KIYMETLİ”
Öğretmenlerin sınıf içindeki gözlemleri ve yönlendirmelerinin de çok kıymetli olduğuna değinen Uslu, “Öğretmenlerin grup etkinlikleri planlaması, ısınma oyunları oynatması bu bağın çok daha hızlı gelişmesini sağlayabilir” dedi.
Sosyal Hizmet Uzmanı Rukiye Uslu, ülkedeki sosyal hizmet kurumlarının depremzede öğrencilere yönelik sağlaması gereken hizmetlerle ilgili de konuştu.
“ÜLKEDE VATANDAŞ OLMAYAN KİŞİLERE SUNULAN SOSYAL HİZMET MÜDAHALELERİ ÇOK SINIRLI”
KKTC’de vatandaş olmayan kişilere sunulabilecek sosyal hizmet müdahalelerinin çok sınırlı olduğunu belirten Uslu, “Maalesef vatandaş olmayan bireylere sunulan sosyal hizmetler özel vakıf ve sivil toplum kuruluşları ile sınırlı kalıyor” dedi.
Ülkeye gelen her çocuk için uygun hizmetleri üretmek adına ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiğine dikkat çeken Uslu, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Öncelikle olması gereken ihtiyaç analizi. Söz konusu deprem olunca, her çocuk için bu hizmet verilmeli gibi bir şey söylemek çok zor. Çünkü, insanların sahip oldukları kaynakları bilmiyoruz. Buna bağlı olarak ihtiyaçlarını da bilmiyoruz. Çok basit sunulabilecek ama çok elzem bir ihtiyaç da olabilir aile tarafından gereksinim duyulan. En kilit nokta ihtiyaç analizi diyebilirim.”
“DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERLE DAHA YAKINDAN İLGİLENİLMESİ GEREKİYOR”
Rukiye Uslu, depremzede öğrencilerle daha yakından ilgilenilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu noktada ülkemizde okullarda görev yapan okul sosyal hizmet uzmanlarına ihtiyaç duyulduğunu da söylemem gerekir” ifadelerini kullandı.
Öğrenci odaklı bir aile değerlendirmesi yapacak ve bunun için kaynak arayışına girecek olan kişilerin ‘okul sosyal hizmet uzmanları’ olduğuna dikkat çeken Uslu, “Ancak ülkemizde okullarda sosyal hizmet uzmanları maalesef görev yapmıyorlar” açıklamasında bulundu.