Hasan Hasturer

Amiral gemisi DAÜ, su alıyor…

Yıllar evvel DAÜ için, iki tanımlamada bulunmuştum.

DAÜ Cumhuriyeti ve Amiral Gemisi DAÜ…

O zaman, DAÜ bu iki tanımlamayı fazlasıyla hak ediyordu.

O suçlu, bu suçlu, aramaya gerek yok…

Ancak, net olan bir durum var, Amiral Gemisi DAÜ, su alıyor.

İsterse Amiral Gemisi olsun, bir gemi su alır ve çare bulunmazsa, o gemi batar.

***

DAÜ’nün açmazı oldukça kolay anlaşılırdır.

Gelirler, giderleri karşılamıyor.

Gereken, dıştan katkı, mütevazi limitlerin üzerindedir.

Yıllar evvel, Avrupa’dan bir kuruluş, DAÜ’yü inceleyip, bir rapor hazırlamıştı. Raporla ilgili ilk sunuşu DAÜ Mavi Salonda dinlemiştim.

En önemli eleştirel bulgu, DAÜ’nün gelirlerinin yüzde seksenleri bulan bölümünün öğrenci odaklı olmasıydı.

DAÜ’de ağırlıklı gelir, öğrencilerin ödemeleri ve devlet katkısı.

DAÜ’nin doğru dürüst, bir başka geliri yok.

Giderleri ise öteki üniversitelerle kıyaslandığı zaman kat kat fazla.

DAÜ, giderlerini karşılayacak şekilde gelirlerini artıramadı.

Öğrenci profilinin ağırlığı da buna uygun değil.

***

Genel bir yaklaşımla üçüncü ülkeden bir öğrenciden alınan para, KKTC ve TC kökenli öğrenciden üç – dört kat fazla.

DAÜ’nün öğrenci yapısında, çoğunluk KKTC ve TC kökenli öğrenciler.

DAÜ’nün toplam öğrenci sayısına denk, bir başka özel üniversitede, üçüncü ülke öğrencileri çoğunlukta olduğu için, gelir DAÜ’den kat kat fazladır. O üniversitenin giderleri de DAÜ’yle kıyaslandığı zaman çok daha azdır.

***

DAÜ, iyi dönemlerinde yaptığı tasarruflarla, bir süre idare etti.

Şimdi bir anlamda DENİZ BİTTİ.

Bütçe açığı da, KKTC ya da TC’nin yapacağı yardımların ötesine geçmiş görünüyor.

Önümüzdeki hayat pahalılığının, maaşlara yansıtılmaması ve devamında 13. Maaşların ödenmemesi DAÜ’de sorunun aşılmasına yeter mi?

Kesinlikle yetmez.

Rektör Aykut Hoca ve beraberindeki akademik yönetimi, gelinen durumundan sorumlu tutamayız.

Sorun, geçmişten, başlayarak geldi.

Vakıf Yönetim Kurullarının esas görevi, öncelikle üniversitenin finansal operasyonunu yönetmektir.

Siyasi atamalarla oluşan DAÜ’deki Vakıf Yönetim Kurulu’nun toplam kapasitesi, DAÜ’nün mali politikasına yön vermeye müsait değil.

Aslında, felaket olarak da nitelenebilecek tehlike DAÜ için geliyorum, diye diye geldi.

Peki, ne olacak şimdi?

Çare üretip, uygulamak gerçekten çok zor.

Gelirle, gider arasındaki makas, çok açıldı.

50 milyon, 100 milyon hatta 200 milyon TL’lik yardımlar bile çare olmaz, diyenler çok.

Gelirlerin ciddi bir şekilde artırılması, giderlerin de radikal bir kararla düşürülmesi mümkün olabilir mi?

Olamaz.

Öyleyse ne olacak?

DAÜ, sürüklene sürüklene bir yerlere varacak.

Varılacak olan yer, öncelikle DAÜ hocalarını ve de çalışanlarını memnun edebilir mi?

Neredeyse imkansız.

Ülkedeki mevcut siyasi iktidar yapısına kalırsa, DAÜ için çare bulmak, zor….

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu