DAÜ’de, el birliğiyle çok yanlış yapıldı…

Dün, “Amiral gemisi DAÜ, su alıyor…” başlığını atıp, yaşanılan ekonomik sıkıntıları yazmıştım.
Okuma fırsatı bulmayanlar için giriş bölümünü anımsatayım:
“ Doğu Akdeniz Üniversitesi ( DAÜ) için Yıllar evvel DAÜ için, iki tanımlamada bulunmuştum.
DAÜ Cumhuriyeti ve Amiral Gemisi DAÜ…
O zaman, DAÜ bu iki tanımlamayı fazlasıyla hak ediyordu.
O suçlu, bu suçlu, aramaya gerek yok…Ancak, net olan bir durum var, Amiral Gemisi DAÜ, su alıyor.
İsterse Amiral Gemisi olsun, bir gemi su alır ve çare bulunmazsa, o gemi batar.”
***
Gerçekten DAÜ, batma noktasına gelebilir mi?
Dost acı söyler. EVET GELEBİLİR.
Kısa vadeli, başarı öykülerine, çok değil, hiç takılmam. Önemli olan başarının kalıcılığını kurumlaştırmaktır.
Yeri mi, değil mi, hiç önemli değil. Kıbrıs Türk Spor Yazarları derneğinin kuruluşunda etkin katkı yapanlar arasındaydım. Altı yıl başkanlık, altı yıl da as başkanlık görevinde bulundum.
1980’li yılların sonlarına geldiğimiz zaman, öyle bir yapı, öyle bir anlayış yerleştirmiştik ki, KTSYD üyelerinden herhangi biri başkanlık yapabiliyordu.
KTSYD, 40 yaşındadır. Yazılı olmayan kurallar hala geçerli olduğu için, her hangi bir üye başkanlık yapabilir.
***
Dönelim ana mevzumuz olan DAÜ’ye.
Mali yanı da önemli kuruluşlarda, yönetsel operasyon ile mali operasyon, farklı kulvarlarda ancak yüzde yüz bağlantılı olarak yürütülür.
DAÜ’de yönetsel operasyon başlığının altında, aslında akademik yönetimi kastediyorum.
Nicel ve nitel büyümenin farkı anlaşılmazsa, geminin kayalara vurması kaçınılmazdır.
Eğitim kalitesi için, öğrenci kabulünde, dikkatli olunacak.
Öğretim kadrosunun toplam kalitesinden taviz verilmeme bir yana, gerçek anlamda kaliteli hocalara sahip olmak için ne gerekirse yapılacak.
Elbette fiziki alt yapı da, kalite toplamına uyumlu olacak.
***
Dün de yazdım. DAÜ bütçesinin, yüzde seksenlere dayanan bölümü öğrenci odaklıdır.
Gel görün, otomatiğe bağlanmış maaş giderleri, alıp başını giderken, öğrenci odaklı gelirler, çok gerilerde kaldı.
Maaşlar, yüksek öğretim dünyamızda öteki üniversitelere göre, kat kat olarak tanımlanacak kadar farklı bir seviyede oldu.
Kimse yanlış anlamasın. Kimsenin maaşı için asla “çok” demem. Ancak, giderlerinize karşılık, gelirlerinizi artırmayı başaramazsanız, ekonomiyle bağlantılı durum sürdürülebilir olamaz.
İnsanın bebecikken olan yorgan boyu, gelişim tamamlandığı zaman farklıdır, kocamandır.
DAÜ’de de giderler artmaya devam ederken, gelirlerin artması da sağlanıp, giderler karşılanmalıydı, ya da karşılanmalıdır.
***
Amiral gemilik, kuru kalabalıkla olmaz. Sırf YDÜ’den fazla öğrenci almak için komik bile sayılmayacak paralarla öğrenci kabul ederseniz, amiral gemilik, mazide kalır.
LAÜ’nün statüsü DAÜ’ye benzemektedir, bir anlamda. Ancak Rektör Mehmet Ali Yükselen, ipin ucunu kaçırmadı.
Gelir giderin T cetvelini, hep gözünün önüne tuttu. Tüm baskılara rağmen popülizme de, farklı güç odaklarına da teslim olmadı.
***
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile dün telefonda verimli bir telefon konuşması yaptım.
DAÜ’yü de konuştuk.
Durum çok ciddi olduğunu Bakan Çavuşoğlu, hiç laf dolandırması yapmadan söyledi.
DAÜ- SEN ve DAÜ yönetiminin krizden çıkış için ayrı ayrı çalıştıklarını, kendisinin çalışmaların son şeklini beklediğini ifade etti.
Aslında yapılacak olan bellidir…DAÜ, komik öğrenci harçları ya da aynı yere varan hatalı burs politikalarından vazgeçecek.
Bu tek başına yetmez. Giderler de, ödenebilir noktaya çekilecek. Bu, iyileşme durumunda yeniden eski haline getirilme koşuluyla da olabilir.
Amiral Gemisi sancağı YDÜ’ye geçtiyse, bu sonuç için DAÜ, bir bütün olarak sorgulama yapmalıdır.
***
DAÜ’den 100 milyon TL dolayında emekli maaşı çekenlerin olduğu konuşuluyor. Devlet sırrı değil ya, açıklansın herkes bilsin. Asılsızsa, kimse gereksiz yere yıpratılmasın.