Alparslan Türkeş’in söylediklerini unutmadım…

Sene 1972… Öğretmen Koleji’nde öğrencilik yıllarım. Ankara’ya bir gezi düzenlenmişti. Bizleri Ankara’da konuk eden organizasyon, öğrenci yurtlarında kalmamızı ayarlamıştı. Cebeci Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalacaktık. Yurda vardık. Otobüsten indik. Valizlerimiz yanında ellerimizde çantalarda var. Sigara içmememe rağmen, hediye vermek için Marlboro iki karton sigara almıştım.
Yurda yürürken, birinin, “Şuna bakın şuna. Ne o lan o Amerikan sigaraları?” dediğini duydum. Kime söylediğini öğrenmek için etrafa bakarken, bana söylediğini anladım.
O sarkık bıyıklı kişiye söylediklerimi dün gibi anımsarım: “ Ben Kıbrıs’ta, EOKA’ya karşı, üç buçuk yıl mücahitlik yaptım. Siz bir birinizin boğazına sarılmaktan başka ne yaptınız ki, iki karton Amerikan sigarasından yola çıkıp benim Türklüğümü sorguluyorsun?”
*
Sene 1986… Öğretmenlik yıllarım…
Öğrencilerle Ordu’dayız…
Ordu Valisi Necati Çetinkaya…
Ziyaret programına uygun olarak topluca ziyaretine gittik…
O zaman ziyaretlerde KKTC bayrağı armağan etmek de var…
Bayrağımızı armağan ettik…
Vali Çetinkaya, bize ulusal sorumluluk dersinden öte milliyetçilik dersi verip, nasihatte bulunmaya başladı…
Sabırla dinledikten sonra, aynen şunları söylemiştim: ‘Kıbrıs Türkü neyi ne zaman yapacağını bildiği için bugünlere gelmiştir. Teşekkür ederim.’
Elbette yaşadığımız uzun sürecin çok yönlü sorgulaması mümkün. Ama orada söylemem gerekeni, söylediğime inanırım.
*
Sene 1994… Ankara Bilkent Üniversitesinde, Yunus Emre’yi anma etkinliği. Oturma düzeninde benim solumda rahmetli Mümtaz Soysal, onuna solunda da rahmetli Alparslan Türkeş.
Mümtaz Hoca gelmeyince bir sola kayarak Alparslan Türkeş’in yanına oturdum.
Kendimi tanıttıktan sonra Kıbrıs sorununda Ankara’nın politikasını sordum.
İşte Alparslan Türkeş’in yanıtı:
“ Kıbrıs sorununa çözümde, Kıbrıslı Türklerin ya da Rauf Denktaş’ın kabul etmeyeceği bir çözüm modelini kabul edecek iktidar Türkiye’de asla ayakta duramaz.”
Alpaslan Türkeş’in o sözlerini hiç unutmadım.
*
Kıbrıs Türk siyasetinin Türkiye siyasetiyle her zaman bir kontağı olmuştur. Bu kontak devam ederken, hassasiyetlere özen, yaşamsal önem taşımaktadır…