Hasan Hasturer

Türkiye, hiç rahat bırakılmadı…

1923… 2023…

Yüz yıl…

Türkiye Cumhuriyeti, yüz yaşında…

2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı…

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilen kurtuluş savaşının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, zorun ötesi adeta imkansızın başarılmasıydı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin özü, ruhu, aradan yüz yıl geçmiş olsa da evrensel geçerliliğe sahiptir.

***

Misakı Milli yani Türkiye Cumhuriyeti sınırları için etnik köken nedeniyle kendilerini farklı görenler, başlık olarak çoktur.

Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş savaşında uzlaşıyı sağlamayı başardığı için, etnik köken farklılıklarına rağmen, “Ne mutlu Türküm diyene” sözüne, etnik farklılıklarla rağmen en geniş katılımı sağlamıştır.

***

Çok partili sistem Türkiye’ye gecikmeli gelmiştir.

1945 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dışında, Millî Kalkınma Partisi (MKP) kurulmuş,1946 genel seçimlerine,  çok partili sistemle gidilmesi başlamıştır.

Çok partililik sonuçlarıyla 1950 genel seçimleriyle yaşandı.

1950 seçimlerine katılım oranı %89,3 olarak gerçekleşti. 63 seçim çevresinden 52’sinde Demokrat Parti ( DP), 10’unda CHP, 1’inde de Bağımsızlar birinci oldu. 22 Mayıs 1950’de Celal Bayar, Türkiye’nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi.

Demokrat Parti, 10 yıl iktidarda kalabildi. 27 Mayıs 1960’ta askeri darbe demokrasiyi kesintiye uğratırken, Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, adil olmayan koşullarda yargılanıp idam edildi.

***

Türkiye’de demokrasinin sağlıklı çalışmasına, dıştan unsurlar bir anlamda izin vermedi.

Türkiye, hiç rahat bırakılmadı…

12 Mart 1971’de Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin verdiği muhtırayla  Süleyman Demirel hükümeti istifa ettirildi. Adına darbe değil, müdahale denildi.

12 Eylül 1980’de de Türkiye Demokrasisi, bir askeri darbe daha yaşadı. Demokrasi bir kez daha kesintiye uğradı.

***

Dünya haritasını önümüze açıp, ülkelerin coğrafi konumuna göre önemine bakalım.

Türkiye, stratejik önemi ve sahip olduğu potansiyellerle,  dünya çapında, ilk üç ülke arasındadır. Hatta ilk sıradadır.

En yalın tanımlamayla Türkiye’nin, her bakımdan güçlü ve huzurlu olması, evrensel güç odakları tarafından istenmez.

Bölgede hesabı olan tüm devletlerin Türkiye’ye dönük hesabı vardır.

Türkiye Cumhuriyeti devleti 100’üncü yılına ulaştı. Sözün gelişiyle, 100 yılda Türkiye 100 gün toplam kalitesi yüksek huzur görmedi.

***

Bugün Türkiye’de bir kez daha sandıklar kuruluyor.

Seçime katılan tüm siyasi parti ve adayların, kazanma odaklı beklentisi vardır.

Dünyanın gözü Türkiye’de.  Ancak onların ne istedikleri değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türk ulusunun, Türkiye’de yaşayan herkesin, kazançlı olacağı bir sonucun çıkmasıdır. Seçimler, tek başına demokrasinin göstergesi olmasa da,  tartışmasız kabul görecek bir sonuç, demokrasi için de, başarılı sınava sonucu gibidir.

Bugün yapılacak parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden Türkiye’nin yüzünün akıyla çıkmasını içtenlikle arzu ederken, öyle olacağına da inanıyorum.

Sonuçlar,  şimdiden hayırlı olsun.

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu