Hasan Hasturer

Güçlü olanın, istediği olur…

Daha önce de çeşitli vesilelerle anımsattım.

Öğretmen kökenliyim.

Yaklaşık 18 sene, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nda aktif görev yaptım.

Öğretmenler Yasası şekillenirken, KTÖS çatısı altında yapılan tartışmaları anımsarım.

Bir görüş, çalışma koşulları ve maaşlar dahil, tüm hakların yasal güvence altına alınmasından yanaydı.

Ben ve bir grup arkadaş, grevli, toplu sözleşmeli, bir yapıyı savunuyorduk.

Neden?

Tüm konular, kazanılmış hak statüsüne kavuşturulursa, öğretmenlerin mücadele karakterinin gerileyeceğine inanıyordum.

Aradan 40 kusur sene geçti, bu konudaki görüşümde bir değişiklik yoktur.

***

Mücadele edilmeden elde edilen her türlü kazanımın, -biraz abartılı olacak ama- “ganimet” gibi olduğunu düşünürüm.

Kabul edelim, 1974 sonrası Kuzey Kıbrıs’ta devlet kurumlaşması olurken, karar vericilerin çoğu, kamu kökenli olduğu için, pek çok konu, doğru dürüst pazarlık yapılmadan yasalara yazıldı.

KKTC için “memur devleti” diyenler, çok da haksız değil.

***

Mücadeleyi seven, bir sendikacıydım.

Mücadele yeteneğine sahip olmayan bir sendikal örgütün, zaman içinde gücünü kaybedeceği görüşündeyim.

Mücadele ortamında, mücadele eden, direnen insan yetişir.

Bu nedenle sendikal eylemleri, mücadele ortamlarını, hep desteklerim.

Demokratik, nitelikli, katılımcı, ilkeli sendikal ortamlardan, ülke yönetimi, siyaseti insan kazanır.

Bir ekleme daha… MÜCADELE YETENEĞİ KÖRELMİŞ, GELİŞMEMİŞ, BİREYLER VE ÖRGÜTLERE SAHİP TOPLUMLARIN, HER KONUDA, TOPLAM MÜCADELE GÜCÜ ETKİSİZ OLUR.

***

1968’de kurulan, KTÖS, Kıbrıs Türk Toplumunda, ilk en etkili sendikaydı. 1974 sonrası siyasi partileşme olurken, KTÖS’ün hangi partinin kuyruğundan gittiği değil, KTÖS’ün hangi partiyi, ne kadar yönettiği konuşulurdu.

KTÖS’ün mücadeleci karakterinde, TMT’deki görevini tamamladıktan sonra, sendikayı var edenlerin payı çok fazladır.

Uzun yıllar, ilkokul öğretmenleriyle, ortaokul – lise öğretmenlerinin maaşları farklıydı.

KTÖS, “ Öğretmen, öğretmendir” diye mücadele başlattı ve maaşlar, Rumlardan 21 sene önce eşitlendi.

Kamuda, ortak çıkarlarda da, uzun zaman, KTÖS, öncü birlik gibi mücadele etti.

Öteki çalışanlar, “ İlkokul öğretmenleri kazanınca, biz de kazanacağız” anlayışında oldu hep.

***

“Grevli, toplu sözleşmeli grev hakkının olmadığı yerde, bir gün ciddi sorunlar yaşanır.”

Bunu her fırsatta seslendirdim.

Mesleğe yeni başlayan bir öğretmen, düşünün.

Maaşı, yasaya göre otomatiğe bağlanmış.

Nakil tüzüğüyle, arzu ettiği yere, okula geldiği zaman, “tank – tüfek” bile onu yerinden kaldıramaz. Rotasyon yok.

Öğretmen olduğu gün, sendikaya gelir bir imza atar sendikaya üyelik için, bir imza da bankaya üyelik için atar…

Örgütsel yapıya etkin katılım ilgisi yoksa, o öğretmeni bir kez daha göremezsiniz.

***

Bu satırların yazarı olarak, hep, tarafları olan bir mücadeleyi tercih ettim.

Eğer uzlaşı sağlanamazsa, sendika kararlı bir şekilde, mücadelesini pes etmeden sürdürecek, hükümet tarafı da karşı duruşunu koruyacak.

Gücü olanın istediği olacak, ya da gücü olan kazanacak.

Özellikle sendika en zor mücadele koşullarına hazır olacak. Mücadeleyi, sadece sendika yönetiminde olanlar değil, fiilen öğretmenler verecek.

***

Öğretmenler Değişiklik Yasası, Meclisin içinde CTP’nin, dışında öğretmen sendikalarının eylemlerine rağmen, Meclis’ten geçti. Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. Resmi gazetede yayımlandı ve yasalaştı.

Buraya kadar, sendikalar kazanan taraf olamadı.

Mücadelede, yenilen değil, vazgeçen kaybeder.

Sendikalar vazgeçmediğini göre, henüz kaybettiklerini söylemek mümkün değil.

Ancak, öğretmenlerin eyleminin EL-SEN’in eylemlerine benzer bir yanı var. Grevlerden etkilenen öğrencilerin, aileleri, ne kadar öğretmenin yanındadır?

… Sendikacılıkta yaygın grev kararı almak değil, o grevi, başarı elde edene kadar sürdürmek önemlidir.

Sendikaları, çalışma hayatının, hatta demokratik yaşamın asfalyası, sigortası görürüm. Ancak, başarıyla sonuçlanacak eylemler, organize edilmezse, sendikalar, güç ve itibar kaybeder.

Bunu da, yazıma noktayı koymadan, ifade etmek istedim.

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu