İki gerçek, beni çok rahatsız ediyor…

Eskiden çeşme suyu içerdik.
O zamanlar yaygın olumsuzluk olduğu zaman, espri ile karışık, “İçtiğimiz sulara bir şeyler mi attılar acaba?” sorusunu sorardık. Çünkü içilen sular ortak depolardan gelirdi.
***
Akdeniz’in bir küçük adasında yaşıyoruz.
Kıbrıs adasının stratejik konumu, huzurun değil huzursuzluğun kaynağı oldu hep.
Kıbrıslı Rumların adadaki geçmişi biz Kıbrıslı Türklerden eski mi?
Eski.
Ancak 1571’den beri de bu adada Kıbrıslı Türkler diye isimlendirilen bizler de varız. Ev sahibi ve de Kıbrıs’ı da anavatan bilerek.
Kıbrıslı Türkler yazdım ya…
Neyi anlattığım, ne demek istediğim belli.
Kıbrıslı Türkleri anlatmak için Kıbrıs Türkü, Türkçe Konuşan Kıbrıslı ya da birleşik olarak Kıbrıslıtürk yazıp seslendirenler de var.
Samimi söyleyim.. Tümüne de gülerim.
***
Bu adada yaşayanların ortak hareket edememesinin ana kaynağı Kıbrıslı Rumların, tarihten gelen ve artık hayat şansı kalmayan ideallerden kurtulamamalarıdır.
Ortak sevince, ortak hüzne, ortak mücadeleye razı olmadılar.
Birlikte mücadele edemeyince, birlikte zafer de olmadı doğal olarak.
***
Bu satırların yazarı olarak, bir ulus yaratılamayacağını bilirim.
Ancak, coğrafi kimlik ya da yurttaşlığın, vatandaşlığın, ulusal kimlik yerine konmadan, bir buluşma olabileceğine inancım var. Adada yaşananlardan sonra bu da neredeyse imkansızlaşmıştır.
Şimdilerde karar verilip, samimi olarak sahiplenilse belki 40-50 sene, ya da 5-6 nesil sonra, fark edilecek pozitif gelişme olabilir.
Buna Kıbrıslı Türkler içinde inanarak katılacak olanların oranı Kıbrıslı Rumlardan her zaman için fazla olabilir.
Kıbrıslı Rumlar da böyle bir niyeti seslendirmek bile çok zordur.
Acı ama gerçek…
Bir zamanlar EN İYİ TÜRK, ÖLÜ TÜRKTÜR, diye yazılmış duvarlar.
Şimdi de en iyi TÜRK, RUMLARLA UYSAL BİR YAKLAŞIMLA ANLAŞABİLENLERDİR.
***
Yabancı diplomatlarla da konuşurum.
Kısa bir süre sonra ne derler bilir misiniz?
Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlardan daha Kıbrıslıdır.
Kıbrıslı Türklerin yüzde doksanları aşan çoğunluğu kökeninin Türk Ulusu olduğunu tartışmasız kabul eder.
Laikten öte özgür, etik değerlerden uzak olmayan, insani temelde, bir din anlayışımıza rağmen Müslüman olduğumuzu da söyleriz.
Milliyetçiliğimiz de, dini anlayışımız da çağdaştır.
Her iki değerde de yayılmacı anlayışımız yoktur.
***
Yaş olarak, kabul edilen ortalama ömür süresini aştım.
İki gerçek beni çok rahatsız ediyor.
Bir…. Ne olacak bu Kıbrıs sorunu? … Ve, devamında gelecek belirsizliği.
İki… Kendi içimizde bitmeyen çekişme…
Bir şarkının sözleri arasındadır… DENİZLER DURULMAZ DALGALANMADAN…
Bizim küçük dünyamızda, kendi küçük denizimizde, dalgalar hiç durulmuyor. Birileri de denizin durulmasını hiç istemiyor.
“ Bana yan baktı”yı, bahane yapıp kavga eden insanlardan beter olduk.
Birlikte, uyumlu hareket etmeyi YİĞİTLİĞE BİLMEM NE SÜRMEK OLARAK GÖRENLER ÇOK…
Bu kafada gidiş terk edilmediği sürece HİÇ HAYIR ETMEYECEĞİZ.