Hasan Hasturer

Üretmek, yok olmakla eş anlama, gelmişse…

Mecbur değiliz her zaman, zaman tünelinde geriye doğru yolculuk yapmaya.

Ancak, pozitif düşünsel sonuçlar için, bazen de bir gereksinimdir.

Kıbrıs Türk Halkı’nın ekonomik gelişimi, çok gecikmeli olmuştur.

Önce küçük ölçekli ticari aktivite…

Sanayi listesinden yer alacak yatırımcımızın sayısı 1974’e geldiği zaman onu zar zor bulurdu.

Rum liderliği, Kıbrıs Türk Halkı’nın ekonomik gelişimini, “barikatlarla” engelliyordu.

Barikat her bakımdan barikattı.

Sanayici meramlarını anlatamayıp, sıkıntı duvarına çarptığı zaman, ağır bir benzetmeyle Rum Barikatlarını anımsatır.

***

1974 sonrası Sanayi Holding çatısı altında organize edilen sanayi organizasyonu, devlet ağırlıklıydı.

Zamanla özel sektör, var olan tesisleri devraldı.

Devamında, yeni yatırımlarla bugünlere geldik.

Savunma sanayisine kadar uzanan, sanayide çeşit zenginliğine ulaştık.

Her fırsatta altını çize çize yazar ve söylerim.

KUZEY KIBRIS’TA SANAYİCİ OLMAK, SÜREKLİ ELİNİZİN TAŞIN ALTINDA OLMASIDIR.

Ülkemizdeki koşullar nedeniyle, sanayicimiz her zaman gailelidir.

Sanayicimiz, deliksiz, rahat uyku uyumaz.

***

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) önceki gün çok önemli içeriği olan bir açıklama yaptı.

Sanayicimiz, ağlayarak “merhamet” dilenmiyor.

Açıklamada çarpıcı tespitler var.

Hız kesmeden gelen zamların, ekonomik krizi derinleştirdiği, ifade edildi.

Yalan mı? Değil.

KTSO açıklamasında, yerli üretime tüm dünyada sağlanan desteğin çok altında kalan teşvikleri dahi sanayicilere çok gören anlayışın, yerli üretimin önünü keserek onu rekabet edemez hale getirip sonra da “bu ülkede sanayi üretimi yapılamaz” şeklinde açıklamalar yaptığı belirtildi..

… Ve çok çok önemli bir başka paylaşım..

Ada ekonomilerinde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 40’larda iken bu oran, KKTC’de kabul edilmesi mümkün olmayan yüzde 8 oranında.,

Açıklamada, gelinen noktayı çok iyi anlatan şu bölüm.

“…Sanayiye uygulanan enerji teşviklerinin enflasyon yüzünden yüzde 25 seviyesinden yüzde 2’lere gerilediği, LPG gaza 1 aylık bir süre içerisinde 2 kez yüzde 30’lara varan zam yapıldığı, sürdürülebilir enerjinin olmadığı, iki yıllık sürede girdi maliyetlerinde ortalama 6 kat yükselme yaşandığı kaydedilen KTSO açıklamasında, “üretmek artık var olmak değil sanayicimiz için adeta yok olmakla eş anlama gelmiştir” denildi.”

***

Kuzey Kıbrıs’ta sanayi ciddi sorunlarla savaşıyor.

Yetkililer duyarlılık gösterir gibi olsa da uygulama, sanayimizin sorunlarını çözmüyor.

Gidişat iyi değil.

Karar verici mekanizma eksiksiz toplanıp, gecikmeden çare üretmelidir.

Sanayicinin sorunlarına çare üretilmezse ne olur?

Açıklamada bu sorunun yanıtı da var.

Sanayi çöker.

“ Sanayi çökerse ülke de çöker.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu