BM Güvenlik Konseyi, yüzyılımıza uygun değil…

24 Ekim 1945’te 51 ülkeyle kurulan Birleşmiş Milletlerin ( BM) şimdiki üye sayısı 193.
Her yıl bu dönemde, BM’nin Genel Kurul dönemidir.
Genel Kurul kürsüsünden, Dünyaya ses vermek isteyen çok sayıda devlet ve hükümet başkanı New York’ta olur.
Devlet ve Hükümet başkanı düzeyinde New York’ta olamayan ülkelerin dışişleri bakanları orada olur.
***
Siyasi tanınmamışlığa rağmen KKTC Cumhurbaşkanları da, her yıl bu dönemde New York’ta olur. Tıpkı şimdi 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın olduğu gibi.
Gazeteci olarak, BM Genel Kurul çalışma döneminde New York’ta bulundum.
Olağanüstü bir farklılık olmazsa, BM Genel Sekreteri, KKTC Cumhurbaşkanı ile yarım saat olarak programlanmış bir görüşme yapar.
Görüşme öncesi, bir dakika görüntü alma fırsatı verilir.
Görüşme beklenilenden fazla uzun sürerse, bunun anlama, BM Genel Sekreterinin doğrudan duymak istedikleridir.
Genel Sekreterle görüşme sonrası, KKTC Cumhurbaşkanları alt katlarda, BM panosu önünde basına açıklama yapar. Sonrasında yürüme mesafesindeki KKTC New York temsilciliğinde Türk gazetecileriyle sohbet eder.
Türkiye, diplomatik destek verirse, KKTC Cumhurbaşkanının ikili görüşmelerinin statüsü yüksek olabilir.
KKTC’nin Türk Devletleri Topluluğuna gözlemci üye olmasının ardından, Ersin Tatar’ın New York’taki ikili görüşmelerini yüksek beklentiyle merak ediyorum.
Rum tarafı, bu bağlamda KKTC Cumhurbaşkanının görüşme programını her zaman yakından izleyip, bozmaya çalıştığı da bir gerçektir.
***
Bizim BM Genel Kuruldan ses verme şansımız yok ama Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rum Cumhurbaşkanının var.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda yapacağı konuşmada Kıbrıs’la ilgili söyleyecekleri elbette önemli.
Çok yüksek olasılıkla Erdoğan, Kıbrıs Türk Halkına uygulanan ambargoların en temel insan haklarını aykırı olduğuna vurgu yapıp, KKTC’nin tanınması vurgusunu yineleyecek.
Keşke Türkiye’nin dışında Türk ya da İslam Ülkelerinden birileri daha Kıbrıs Türk Halkı’nın yarım asrı aşkın süredir yaşadığı haksızlıkları dile getirse.
***
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” diyerek 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına sahip, ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’ya yönelik eleştirisi dünyada geniş yankı bulmuştu.
Geniş yankı bulmasının nedeni, eleştirinin haklılığıydı.
Almanya, 20. Yüzyılda kurulan BM’nin içinde bulunduğumuz 21. Yüzyıla uymadığını açık olarak ifade etti.
DW’nin haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Birleşmiş Milletler’de (BM) reform yapılması çağrısında bulundu. BM Genel Kurul görüşmeleri dolayısıyla New York kentinde bulunan Baerbock, yaptığı açıklamada, “20’nci yüzyıla ait bir dünyayı temsil eden BM Güvenlik Konseyi’nin bu çağa uymadığını” belirtip, Almanya’nın “BM sisteminin daha adil, daha kapsayıcı ve daha etkili” olması için çaba gösterdiğini ifade etti.
BM Güvenlik Konseyi’nde de reform gerektiğini vurgulayan Yeşiller partili Dışişleri Bakanı, Almanya’nın bunun için de Brezilya, Hindistan ve Japonya ile birlikte ortak çaba içinde olduğunu ifade etti.
G4 ülkeleri olarak adlandırılan Almanya, Brezilya, Hindistan ve Japonya, birbirlerinin BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üye olmasını ve Konsey’in yapısında reform yapılmasını hedefliyor.
***
Erdoğan’ın seslendirdiklerini şimdi Almanya Dışişleri Bakanından dinliyoruz. Hem de Brezilya, Hindistan ve Japonya’nın ortak sesi olarak.
BM’yi kontrol edenler, radikal bir değişime karşı çıkıp, direnebilir. Ancak, böylesi bir direnmenin sonuna kadar devamı çok zor.