Hasan Hasturer

Dost acı söyler… Ve İsterseniz, tüm aynaları kırın…

Pazartesi günü yeni adli yılın açılış töreninde Baro Başkanı Hasan Esendağlı’nın yaptığı konuşma tam bir “ Dost acı söyler” örneğiydi.

Esendağlı’nın konuşmasını isterseniz, yaşananlara, yaşatanlara ayna tutmak olarak da görebilirsiniz.

Sevgili Orbay Deliceırmak, kısa, özlü ifadelerle çok şey anlatan bir değerli şairimizdir.

Deliceırmak, bakınız ne demiş?

“ BÜTÜN AYNALARI KIRDIM/BEN GÜZELİM ARTIK.”

Esendağlı’nın söylediklerinden rahatsız ya da mutsuz olanlar, tüm aynaları kırıp, kendilerini ve yaptıklarını mükemmel olarak takdim edebilirler. Bunu yaptıkları zaman gerçekler değişir mi?

Tabii ki değişmez.

***

Aslında Hasan Esendağlı’nın konuşmasını tam metin olarak sizlere aktarmayı da düşündüm.

Sonunda bağlantı cümleleriyle, seçtiğim bazı bölümleri bilginize, dikkatinize getirmeyi, tercih ettim.

***

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremde yaşamını yitirenleri unutmada, yargı sürecine dikkat çekip, “Canlarını kaybeden aileler, gözlerini artık yargı sürecine çevirdiler. Bu felakete yol açan kişilerin yargılandıklarını ve cezalandırıldıklarını görmek, neredeyse tek dilekleri. Kıbrıs Türk Barolar Birliği olarak ailelerimize Türkiye’deki adalet arayışında ilk günden itibaren verdiğimiz desteğin, bu mücadelenin sona ereceği güne kadar koşulsuz devam edeceğini buradan vurgulamak isterim” demesi, duygulara da dokundu.

***

Bugün itibariyle Barolara kayıtlı avukat sayısı 1400; fiilen meslek icra eden avukat sayısı ise 900 civarındadır. Bu sayılar, bizi ülkenin en büyük meslek örgütlerinden biri haline getirmiştir. Ama inanın ki bu avukat sayısına olumlu anlam yüklemek çok zordur. Zira avukat sayısı, ihtiyaç ve kapasitenin çok ötesine geçmiş durumdadır.”

Bu konuda söyledikleri az  bile. Yüksek öğretim politikasının eksikliği, mesleğini icra etmek yerine, çay kahve yapan genç avukatlar yarattı.

***

Yargıç tayin ve terfilerindeki belirleme yöntemi eleştirel olarak seslendirilir. Esendağlı bu konuyu da konuşmasına yerleştirip, “ Söylemekten hiç vazgeçmeyeceğimiz bir husus da yargıç tayin ve terfilerinin gizli oyla ve herhangi bir gerekçe içermeksizin yapıldığı mevcut düzenin savunulur bir tarafının kalmadığı; tüm kamusal görevlere girişte ve yükselmede aranan objektif kriterlerin yargı için de uygulanması gerektiğidir. Aksi halde atama ve yükselme kararlarının adalet ve doğruluğunun tartışılmasının önüne geçilemeyecek, bu husus ise yargıya en büyük zararı verecektir” dedi.

***

… Ve sanırım ilk kez seslendirilen bir konu… Esendağlı’nın sözlerinden şu kesit özellikle yargı dünyasında dikkat çekti:

“ Yargıçların görevlerini tam bir bağımsızlık içerisinde ifa edecekleri, “eleştirilme veya onaylanmama kaygısı” hissetmeden vicdani kanaatlerini kullanabilecekleri koşulların sağlanması; hangi kıdemde olursa olsun, yargıçlar arasında yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili hiyerarşi, kontrol, talimat gibi algılanabilecek uygulamalardan özenle kaçınılması, Yüksek Mahkeme’nin ciddi hassasiyet göstermesi gereken konuların başında gelmelidir.”

***

Baro Başkanı Hasan Esendağlı’nın ülkenin genel durumuyla ilgili aşağıdaki sözleri halk oylamasına sunulsa herhalde çok büyük çoğunlukla destek çıkar:

“ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, ülkenin ve toplumun sorunlarına çözüm üretecek bir yapı olma niteliğinden hızla uzaklaşmaktadır. Daha da kötüsü, bu durumun gerek yönetenler gerekse yönetilenler tarafından adeta kanıksanmış olmasıdır. Toplumun geniş kesimlerinde devletten ve ülkeden umudun kesilmiş olduğunu, hiçbir konuda bir iyileşme beklenmediğini net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz.”

 

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu