Hasan Hasturer

Yükseklerde tutunma gailesi olanlar, sağlıklı düşünemez…

Profesör bir öğrenciyi kürsüye çağırıp;

Anlat dersi, demiş.

Öğrenci başlamış anlatmaya.

Şimdi kürsünün üstüne çık, devam et.

Öğrenci kürsüye çıkıp, devam etmiş.

Kürsünün üstüne bir sandalye koy, üstüne çık devam et.

Öğrenci denileni yapmış.

Şimdi, sandalye üstüne tabure koy, devam et.

Öğrenci artık, düşmemek için dengesini kontrol ederek konuştukça, dediklerinde tutarsızlıklar başlamış.

Hoca dersi bitirmiş.: “ İnsan yükseldikçe dediklerinde tutarsızlıklar olur. Çünkü artık beyin söyleneni değil, bulunduğu yerden düşmemeyi önceler.”

***

Sosyal medyada sıkıntılar olabilir.

Ancak, nereye bakacağınızı bilirseniz, düşünsel dürtü ve bilgi bakımından sonsuz kaynak özelliğine sahiptir.

Elbette sosyal medyada her gün zaman ayırarak tur atacak zamanım yok.

Düşünsel frekansımız örtüşen, değişik meslek gruplarından, yaştan ve cinsiyetten arkadaşlarım var.

Bu arkadaşlarımı ekip arkadaşı olarak da görürüm.

Onlarla konuşmaya, onlarla iletişime mutlaka zaman ayırırım.

Çok da yararlı olur.

Girişte sizlerle paylaştığım da değer verdiğim böyle bir arkadaşımdan geldi.

O sosyal medyada bulup, benle paylaştığına göre, aralarında siz değerli okurlardan da okumuş olan var. Benim gibi okumayanlar da.

Bu nedenle önce paylaşıp, sonra üzerine yorum yapmak istedim.

***

Yüksekler, genelde bir hedef olarak görülür ya da kabul edilir.

Adım adım, yukarıdan torpil amaçlı el uzatma olmaksızın, çıkanların dengesi tamam olur, başı da dönmez.

Aksi halde başları döner.

Oralarda tutunma gailesiyle sağlıklı düşünmezler.

Düşünsel derinliği olan, konuşma da yapamazlar.

Ya saçmalarlar ya da çok az sayıda kelimeyle, tekrarlar yaparlar.

***

Yüksek kabul edilen görev noktalarında bulunma, hizmet amaçlı bir araç değildir, böyleleri için. Çıktıkları yerde bulunmak AMAÇLARIDIR.

AMAÇLA, ARAÇ YER DEĞİŞMİŞ OLUR GENELDE.

Toplumsal amaç olmadığı için, o araç nitelikli yerlerde bulunup, şahsi kazanç elde etmek, aracı, amaca dönüştürür.

***

Yukarılarda tutunmaya çalışanlar, düşünsel performans düşüklüğünün farkında oldukları için, “destek” organizasyonuna önem ve öncelik verirler.

Bunun adını da kadro, ya da ekip çalışması olarak koyarlar.

Bu konumda olanlar, sözlü açıklamadan çok, yazılı açıklamaları tercih ederler.

Farklı ya da karşıt görüşten olanlarla canlı yayınlarda buluşmayı da sevmezler, tercih etmezler.

***

Bu yazdıklarımı okurken, yakından uzağa, gözlemler yapabilirsiniz.

Sadece siyaset dünyasına da bakmayın.

Sadece, bizim dünyamızı düşünerek yazmadım bu satırları.

Hazımsız, hak edilmeden elde edilen her türlü statü, SARHOŞ OLUNMASINA YETER DE ARTAR BİLE.

 

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu