Hasan Hastürer

Anılarda yolculuk… Rum halkı da uyanacak

Denizler durulmaz dalgalanmadan.. Bir hafta boyunca Kuzey Kıbrıs, hayvancıların eylemiyle, dalgalandı. Bir soluk alıp, bugün sizlerle anılarda yolculuk yapıp, 20 yıl önce 25 Mayıs 2004’te, “Rum halkı da uyanacak” yazımla buluşturuyorum.

***

” Bir masanın etrafında oturuyoruz. Kıbrıslı Rumların sayısı daha fazla.

24 Nisan referandumu, gerçekten Kıbrıs adasında bir dönüm noktasıdır. Politik yanı olmayan Rumlarla yaptığım sohbette bunu bir kez daha gördüm.

Toplumların yaşamında doğru siyasi liderliğin yararı vardır. Ancak eğer liderler topluma doğru yönde liderlik yapamıyorlarsa, yapılacak olan en erken zamanda o liderin bir biçimde devre dışı bırakılmasıdır.

Devre dışı bırakma ille de görevden uzaklaştırma gerektirmez. Çağdışı kalmış, dünya gerçeklerine ayak uyduramayan, halkın istem ve çıkarlarına kulaklarını kapayan lider oturduğu koltukta da etkisiz hale getirilebilir.

Kıbrıs Türk halkı, yıllarca Rauf Denktaş’ı lider kabul etti, arkasından gitti.  Gerçeği görüp toplumu uyarmak isteyenler uzun süre Denktaş gerçeğini topluma anlatmakta zorlandı.

Annan Planı ile birlikte halk gerçekleri doğrudan görmeye başladı. Bir yanda gerçekler görülürken, öte yanda Denktaş’ın gerçek yüzüne ışık tutup halkın onu gerçek yüzüyle tanımasını sağladık. Sonuçta iş referandum noktasına geldiği zaman halkın ezici çoğunluğu Denktaş’a hiç kulak asmadı.

Kıbrıs Türk halkı, uyandı, sonuçlarını aldı. Şimdi sıra Rum halkının uyanmasındadır. Rum halkı da uyanacaktır…

Rumları dinliyorum. Çok samimi olarak konuşuyorlar.

“Siz Kıbrıslı Türkler Annan Planı’nı tartışırken biz uyuyorduk. Kimse bizim gündemimize Annan Planı’nı getirmedi. Referanduma on beş gün kala olumsuz yanları öne çıkarılıp bizden OHİ (Hayır) dememiz istendi. Biz de liderlere güvenip OHİ dedik. Cumhurbaşkanımıza, meclis başkanımıza güvenmeyip de kime güvenecektik?”

Hayır dediklerine pişman olup olmadıklarını sordum? Orta yaşlı Rum kadını, çok net bir şekilde, “Evet, pişmanız. Hayır dedik, belirsizlik ve risk devam ediyor. Evet demiş olsaydık en azından istediğimiz yönde iyileşme başlayacaktı” yanıtını verdi.

Konuştuğum Rumlar sağa daha yakındı. Ancak Rum toplumundan çıkan HAYIR oyları nedeniyle AKEL’i daha fazla suçluyorlar. Bu noktada söyledikleri dikkat çekicidir. “AKEL senelerce Kıbrıs’ta barışı ve federasyonu savundu. AKEL bile evet demeyince öteki Rumlar, evet demekte zorluk çekti ve hayırcı oldu. AKEL, samimi davranmadı.”

Oldukça güzel İngilizce konuşan yaşlı kadının yaklaşımı da ilginç ve ders vericiydi:

“Bugüne kadar Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler birlikte yaşama için birlikte mücadele etmedik. Başımızdakilerin işine ayrı ayrı yaşam geldiği için ortak bir Kıbrıs için samimi olarak çare aramadılar. Koyun gibi her şeyimizi çobanlara teslim ettik, başımıza bunlar geldi.”

Yeni bir referandum Rum toplumunda farklı bir sonuç çıkarır mı? Bu soruyu sorduğum zaman Rumlarda kısa bir suskunluk gözledim. Sonra yanıt geldi.

“Aslında Rum halkına Annan Planı iyi anlatılmış olsaydı, referandumdan farklı bir sonuç çıkardı. Keşke anlatılması için zaman olsaydı. Bu noktadan sonra halk gerçekleri daha iyi görmeye başladı. Ya siyasiler adam gibi anlatsın ya da anlatacak olanlara engel olmasınlar. Bu başarıldığı an çok şey çok kısa zamanda değişir.”

… Ve bir başkası söze girip kaygıları dile getiriyor.  “Çok kısa zamanda çözüm bulmamız gerekir. Aksi halde adada kalıcı bir bölünme kapının eşiğinde beklemektedir.”

Kıbrıslı Rumların önemli bir kısmı pasaportla geçiş yerine kimlikle geçişi önemli bir iyi niyet göstergesi olarak algılamaya hazırdı. Bunu konuştuğum Rumlarda da gördüm.  Önceki günkü açıklamalar pasaportla kuzeye geçer olmalarına karşılık canlarını sıktı.

Hükümetten yapılan çelişkili açıklamalara iyimser gelişme, beklentilerini yaraladı. Hükümet hiç ama hiç gecikmeden kimlikle geçişlere yaşam vermelidir. Bu noktada atılacak küçük bir adımın içte ve dışta ne denli yararlı sonuçları olacağını birlikte göreceğiz.” ( 25 Mayıs 2004 – KIBRIS)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu