Hasan Hastürer

Mevcut kapıları, Rum tarafının kapatması mümkün mü?

Kıbrıs sorunu, uluslararası sorunlar listesinde, en eskilerde ilk üçte…

Kıbrıs sorununun başlangıç tarihiyle ilgili Kıbrıs Türk ve Rum tarafı farklı başlangıç tarihleri ifade etse de, çözüm için müzakerelerin başlangıç tarihi olarak 1968 Beyrut, ortak kabul görüyor.

1974 sonrası 77-79 Doruk Anlaşmaları, yeni dönemin ortak kabulden öte yol gösterici içeriğe sahipti.

***

   Kıbrıs sorunu, uluslararası bir sorun olarak kabul edilse de, dıştan bakanlar için çözümü acil olamayan bir sorun olarak görüldüğü de bir gerçek.

   Yıllardır adada küçük çaplı bile çatışma yok.

   2003 yılında kapıların açılmasından sonra iç içe denilebilecek bir yaşam var.

   Kuzey’de özellikle geçiş kapılarına yakın bölgelerdeki marketlerin ve akaryakıt istasyonlarının müşteri profilinde Kıbrıslı Rumlar çok.

   Hatta Kıbrıslı Rumların, Kuzey’deki alış veriş listelerinde ön sıralarda yer alan ürünlerin gümrük gelirleri KKTC bütçesi için oldukça önemli bir gelir kaynağıdır.

***

Yeşil Hat Ticaretinin eksiksiz, gelişerek ilerlemesi, Rum tarafının sinsi engellerine takılıyor. Yeşil Hat Ticaretinden öte Kıbrıs Türk Tarafı, doğrudan ticaret kapısının açılmasını istiyor.

Rum tarafı yeni kapıların açılmasına açıkça karşı çıkıyor mu?

Çıkmıyor.

Ancak, Türk tarafının örneğin Haspolat’ta yeni kapı açılmasını Holguin’le görüşmesinde gündeme getirmesi, Rum liderliğin bu konuda niyet deşifresine neden oldu demek mümkün.

***

   Rum Ulusal Konseyinin son toplantısının içeriğiyle ilgili Rum basınına sızmalar var.

   Haberlere göre, Ulusal Konsey Toplantısında Hristodulidis, BM’nin, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı müzakere masasına gelmeye ikna etmek için her yolu denediğini ve bu nedenle Tatar’ın Haspolat barikatının açılması önerisi konusunda Rum tarafına başvurduklarını itiraf etti.

   AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun Hristodulidis’e söyledikleri de dikkat çekici: “Sayın Başkan, diyaloğun yeniden başlamasını istiyoruz, ancak tek taraflı önlemleri kabul etmemeliyiz. Bu barikatı açmayı kabul etmemiz halinde karşılığında bir şeyler alabiliriz.”

   Ulusal Konseyin öteki üyelerinin ağırlıkla tavrı ne oldu?

   ‘… Ulusal Konseyin diğer üyeleri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın önerisinin kabul edilmemesi gerektiğini açıkça ifade ettiler, hatta bazıları mevcut barikatların kapatılmasını bile önerdi.’

***

   Yeni kapı açılmasını beklerken, mevcut kapıları Rum tarafının kapatması mümkün mü? Çok ama çok zor ama imkansız değil.

   Aslında, doğrudan ya da dolaylı bir müzakere süreci başlasa, zorlanacak Rum tarafı olur. Daha önce de yazdım. Hristodulidis, çözüm istemiyor. Hatta ciddi müzakereleri de istemiyor… Miş gibi görüşme istiyor… Hristodulidis’in bu tavrı, genelde Kıbrıs’ın özelde Kıbrıslı Rumların kaybetmesine neden olurken, kendi siyasi ömrünü de kısaltıyor.

***

Adanın hem Kuzey hem de Güneyinde, dikkatler, Maria Angela Holguin Cuellar’ın 11 Temmuz’da Genel Sekreter’e sunması beklenen raporunda.

11 Temmuz sonrası, Kıbrıs sorununda durağan bir döneme mi girilir?

Hiç sanmıyorum.

Tam tersi, hareketlilik daha yüksek olasılık.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu