Alper Eliçin

Bir Kıvılcım Parlıyor Mücahidin İçinde

Türkiye’de de pek çok kimsenin bildiği gibi Kanlı Noel, 20 Aralık 1963’ü 21 Aralık’a bağlayan gece Kıbrıs’ta Rumlar’ın Türkler’e karşı başlattıkları geniş kapsamlı saldırıya verilen isimdir. Saldırılar Akritas Planı doğrultusunda gerçekleştirilmiş ve Türklerin adadan silinmesi hedeflenmiştir. Kanlı Noel’de 364 Kıbrıs Türkü şehit düşmüştür.

İlk çatışmalar; 27 Aralık 1963 tarihinde imzalanan geçici ateşkes ve 30 Aralık 1963 tarihinde imzalanan Yeşil Hat Anlaşması‘yla sonuçlanmış, ancak 1963-64 olayları 10 Ağustos 1964’e kadar aralıklarla devam etmiştir. Tüm adaya yayılan çatışmalar 8-9 Ağustos 1964’te Türk Hava Kuvvetleri’nin Erenköy’e saldıran Rum ve Yunan kuvvetlerini etkin hava saldırıları ile ağır kayba uğratması sonucu, Rumlar’ın 10 Ağustos’ta ateşkes istemesi ile sona ermiştir.

20 Aralık 1963 gecesi Lefkoşa’nın Tahtakale semtinde başlayan olaylar 21-22 Aralık Ayvasıl katliamı ve 24 Aralık’ta Nikos Sampson’un Lefkoşa’nın Türk mahallelerinden Küçük Kaymaklı’ya saldırarak ele geçirmesi ve yine aynı gün Türk alayından Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın ailesinin Kumsal bölgesindeki evinde katledilmesiyle iyice kontrolden çıkmıştı.

O zamanlar, adanın değişik yerlerinde çok dar alanlara sıkışmış olan Kıbrıslı Türkler, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) gösterdiği direniş sayesinde Rumlar’a teslim olmamıştır.

Bu çatışmalar esnasında, Kıbrıs’ta Türklerin yaşadığı tüm yerleşim yerlerinin birbiriyle ilişkileri kopmuş olduğundan, iletişim hemen hemen olanaksızdır. O güne kadar Türk ve Rumların ortak yönettikleri Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu (Cyprus Broadcasting Corporation) da 21 Aralık 1963’ta tamamen Rumların kontrolüne geçmiş ve Türkler aleyhine ve moral bozmaya yönelik yayınlar yapmaya başlamıştır. Tüm dünyaya Türklerin isyan ettiği mesajını yaymayı da ihmal etmemiştir.

Bu şartlar altında Cumhurbaşkanı yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve o günkü TMT bayraktarı bir radyo kurma ihtiyacı duyarlar. Sonunda Lefkoşalı iş adamı Orhan Şevket’in depolarında bulunan, adadaki Birleşik Krallık kuvvetlerinden alınan ikinci el bir telsiz vericisi ve hurda malzemeyle bir radyo vericisi kurulmasına karar verilir. Radyoya enerji sağlayacak aküler sokaklardaki arabalardan sökülür.

25 Aralık 1963’de bu korsan radyo Dr. Fazıl Küçük’ün garajında yayına başlar. Rumlar tarafından yerinin saptanmaması için mekan son derece gizli tutulur. İlk yayınları oldukça kısadır:

“Bayrak, Bayrak, Bayrak!”

Anons belli aralıklarla tekrarlanır. Radyonun kapsama alanının yarı çapı 2500 metredir. Yayın süresi de akülerin doldurulması gerektiğinden 12 dakika ile sınırlıdır (1). 24 Şubat 1964’te ise yayın alanı tüm Kıbrıs’ı kapsayacak şekilde genişler.

Bu vesileyle, o dönemde polis teşkilatında görevli olan kayınpederim rahmetli Mehmet Öksüzer’in de radyonun kuruluşu aşamasında akülerin tedarikinde rol aldığını belirtmek isterim.

Bayrak Radyosu, Rumların yerini belirleme çabalarına rağmen, yayınına başarıyla devam eder. Sık sık da yayının yapıldığı yer değiştirilir.

Bayrak, Bayrak, Bayrak,

Burası Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi…

Edo Bayrak, i fonu ton Turkokiprion Ağonistan…

This is Radio Bayrak, the voice of Turkish Cypriot fighters….

Yayın yapılan yerlerin ses izolasyonu olmadığından, etrafta öten horozlar, ya da havlayan köpeklerin sesi de bazen dinleyiciler tarafından duyulabilmektedir.

Bu kritik günlerde iki Türk öğretmen de bir şeyler yapmak, direnişe katkıda bulunmak için çaba içerisindedir; Lefkoşa Türk Lisesi öğretmenlerinden Yılmaz Taner ve Lefkoşa Haydarpaşa Ticaret Lisesi öğretmenlerinden Zeka Alsancak…

20’li yaşlarının başlarında olan bu iki öğretmen 27 Aralık’ta Lefkoşa’nın Girne Kapısı’nda bir otomobilin içerisinde buluşurlar. Mücahitlere moral verecek bir marş bestelemek arzusundadırlar. Yılmaz Taner’in önerisiyle müzik öğretmenliği yaptığı Lefkoşa Türk Lisesi’nin müzik odasına geçerler. İki saat içerisinde hem sözler hem beste hazırlanır.

Yıllar sonra Yılmaz Taner’le birlikte Kıbrıs Gazetesi’nden Özer Kanlı’yla yaptıkları bir sohbette Zeka Bey ‘Biz kendimiz o sözleri yazmadık, biz kendimiz o besteyi bestelemedik. O koşullar, bizde oluşan duygular bize onları yaptırdı’ demiş. ‘Biz hiçbir zaman saldırgan olmadık. Mücahitler Marşı bir savunma marşıdır, direniş marşıdır. Biz asla gidin Rum öldürün, Yunan öldürün demedik. Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğünü savunmasını istedik. Bunu yapanlara moral vermeye çalıştık’ diye de eklemiş.

Beste tamamlandıktan sonra Yılmaz Taner marşı Mücahitler Bandosu’nun kurucusu olan babası Zeki Taner’e götürmüş. O da hemen çalmış, oluşturdukları bir koro da marşı söylemiş. Marş hazır olunca Bayrak Radyosu’na teslim edilmiş (2).

25 Aralık 1963’te yukarıda bahsettiğim anons ile yayınına başlayan Bayrak, herkes radyolarında bu anonsu bulup frekans ayarlarını yaptıktan sonra 27 Aralık 1963’te yayınını Mücahitler Marşı ile açmaya başlamış:

Bir kıvılcım parlıyor,

Mücahidin içinde,

Türklük ateşidir bu,

Yoktur dünya yüzünde.

 

Kıbrıs Yunan olamaz,

Türk mücahit duramaz,

Ya Türk Kıbrıs var olur

Ya mücahit yaşamaz.

 

Gelse Yunan dizilse,

Dünya peşinden gelse,

Mücahitler ölmeden,

Bu topraklar verilmez.

 

Kıbrıs Yunan olamaz,

Türk mücahit duramaz,

Ya Türk Kıbrıs var olur,

Ya mücahit yaşamaz.

 

Marşı aşağıdaki link’ten dinleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=fQHSfGaPJRM

1 Ağustos 2024 Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinin 453. yıl dönümü. Aynı zamanda hem Türk Mukavemet Teşkilatı’nın da 1958’de kurulduğu, hem de 1976’da TMT’nin yeraltından çıkarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) olarak düzenli orduya dönüştüğü gün.

Bu özel günün akşamında Girne Boğazı’ndaki GKK karargahında bir tören düzenlendi. Başta KKTC protokolü olmak üzere pek çok konuğun davetli olduğu bu törende benim de aralarında bulunduğum misafirlere Yılmaz Taner yönetimindeki Güvenlik Kuvvetleri Bandosu ve Girne Belediyesi Çok Sesli Korosu bir konser de verdi. Repertuarında,  Yine Bir Gülnihal, Rüzgar Uyumuş gibi Türkiye’de de bilinen şarkılara ek olarak Türkiye’de tanınmayan ve bir Kıbrıs türküsü olan Yazın Çiçeği Güldür gibi parçaların da yer aldığı konserde Mücahitler Marşı da icra edildi.

Küçücük bir masa ve telefon ahizesinden üretilmiş olan bir mikrofonla yayınlarına başlayan Bayrak ise bugün artık Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) adı altında iki televizyon, beş radyo kanalı ve internet yayınlarıyla uydular vasıtasıyla tüm dünyaya yayın yapmakta.

 

 

  • Kaynak: Dr. Fazıl Küçük’le Geçen Günlerim. Sayfa 243-253 Yazan: Osman Güvenir. Basım Yeri: Selen Ofset LTD Lefkoşa. Osman Güvenir de bu bilgileri Bayrak’ın kurucularından gazeteci Özcan Özcanhan’ın anılarından aldığını belirtmektedir.
  • Zeka Alsancak ve Yılmaz Taner’le Mücahitler Marşı. Özer Kanlı, Kıbrıs Gazetesi 19 Nisan 2023

04/08/2024

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu