UBP’yi yazarken (2)… UBP, milliyetçi, sağ bir partidir…
Her fırsatta altını çizerim, Ulusal Birlik Partisi (UBP), toplumun azımsanmayacak bir kesimi için yaklaşılmak istenmeyen, bir siyasi parti olmasına rağmen, KKTC’nin iktidar bağlantılı en önemli partisidir.
Muhalefete düştüğü zaman, durakta, birkaç dakika içinde iktidar otobüsü gelecekmiş gibi bekler.
CTP’de tam tersi bir durum var. Gün geldi CTP, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı ve Başbakanlık görev noktalarında eş zamanlı bulundu. Ancak asla iktidarda olduğuna inanmadı. İktidar otobüsünde ilk durakta inecekmiş gibi oturdu.
***
Bu yazıları 21 Eylül’deki UBP Kurultayını bahane ederek yazıyorum.
Yazmam gerekenlerin olduğunu düşündüğüm sürece de, yazacağım.
Neden?
Çünkü, özellikle UBP’de, politik derinlikli, nitelikli sorgulama geleneği yoktur.
Her türlü seçim döneminde, bir miktar kutuplaşma ve devamında kapışma olur. Bu kapışmalar kolay yaşanır. Çünkü seçimden sonra, “O seçim dönemiydi, geride kaldı” denilerek, iktidar olanaklarından uzak kalmamak için yeniden “Kader birliği” yolunda kol kola yürünür.
UBP tarihinde, “bu koşullarda siyaset bana göre değil” deyip, sadece UBP’den değil, siyasetten de ayrılan, neredeyse tek isim Dr. Mehmet Albayrak’tır. UBP’den ayrılırken, farklı bir siyasi adreste, siyasi gelecek aramadı. Bu yaklaşımıyla Mehmet Albayrak, sadece UBP değil, tüm partiler açısından örnektir.
***
“UBP, çıkar partisidir”, UBP’ye yakıştırılan nitelemelerin önde sıralarındadır.
Parti rozeti taşımayanlar, “hepsi aynıdır” derken yüzde yüz haklı değildir. Ancak, şu ana kadar, yüzde yetmiş, hade biraz daha yukarı çıkayım, yetmişin üzerinde toplumcu düşünceyle siyaset yaparak hükümet deneyimi biriktiren parti YOKTUR.
UBP dışındaki partilerde, partinin imajını bu bağlamda çizen, sayıları az da olsa “popüler” isimler var. Bunu da azıcık duyarlı olanlar bilir.
***
UBP, TMT’nin partileşmiş halidir.
Bu tanımlamaya katılır mıyım?
Kesinlikle katılırım.
Toplumsal kaderde etkin rol oynayan bir yapının, sivilleşerek varlığını sürdürmemesi mümkün değil.
Güneyde, Rum toplumunda, siyasi konum tanımlamasında EOKA ve EOKA B, sempatizanlığı, hâlâ kriterler listesinde vardır. AKEL, EOKA B’ye karşı olurken, EOKA’yı kolay kolay eleştirmez. Hatta nazik ifadelerle savunduğu dönemler de olmuştur.
***
UBP, Milliyetçi, Türkiye ile bağları güçlü, ya da güçlü olması gerektiğine inanan bir partidir. Ancak UBP’nin milliyetçiliği Türkiye’deki MHP benzeri değildir.
Kuzey Kıbrıs’ta partiler, Kıbrıs sorununun çözümüne yaklaşımıyla sıralanır. Neredeyse, koşulsuz çözüm isteyen parti, en soldadır… Çözüme, koşullar koyarak, istek göstermeyen partiler de merkezin sağındadır. UBP bu yaklaşımla SAĞ BİR PARTİDİR.
Belki daha doğru olan UBP, MİLLİYETÇİ, SAĞ BİR Partidir.
***
Birazcık daha açmak istediğim bir konu var.
UBP seçmeninin çok ciddi çoğunluğu, çözüm karşıtı değildir. İki bölgeli, iki toplumlu çözüm, öncelikle güvenlik kaygılarıyla isteniyor. Rum tarafındaki fanatiklerin varlığını sürdürmesi, Türkiye’nin garantörlükten öte fiili askeri varlığının istenme nedenidir. Bu endişeler giderildiği zaman UBP’nin tabanı da tavanı da çözüme karşı çıkmaz.
UBP tabanı katı bir duruşla çözüm karşıtı olsaydı, Annan Planı’nda Kıbrıslı Türklerden yüzde 65 EVET oyu çıkar mıydı?
Çıkmazdı.
Yarın: Derviş Eroğlu’na neden kimse saygısızlık yapmıyor?