Kripto para piyasasında “ABD seçimleri” rüzgarı
ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken kripto para piyasası, adayların bu konudaki söylemlerine odaklandı.
Kripto para birimlerindeki dalgalı seyir devam ediyor. Eylülde piyasanın toplam değeri 2 trilyon doların altına inerken ekim sonunda yeniden 2,4 trilyon dolar seviyeleri görüldü.
Bu fiyatlamalarda ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine başlaması ve bu ülkedeki seçim süreci etkili oldu.
ABD’de Donald Trump ve Kamala Harris arasında devam eden yarışta 7 salıncak eyaletten çıkacak oylar seçimde belirleyici olacak. Ülkede kamuoyuyla paylaşılan son anketlerde Trump’ın bu eyaletlerde az farkla önde olduğunun açıklanması kripto para piyasasına da yansıdı.
Seçimin sona ermesi “belirsizliği” kaldıracak
Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Serkan Yeşilyurt, ABD seçimlerindeki adayların kripto para konusundaki yaklaşımları arasında belirgin farklar olduğunu söyledi.
Yeşilyurt, “Trump, kripto para piyasalarıyla ilgili olarak daha ılımlı ve kesin bir tutum sergilerken Harris’in konuya dair net bir görüş belirtmemesi, Trump’ın kazanmasının kripto para piyasasına daha olumlu yansıyabileceği beklentisini oluşturuyor. Trump’ın seçim sürecinde kripto para topluluğuna yönelik verdiği destek mesajları, bu grubun içinde ona olan desteğin artmasına neden oluyor.” dedi.
Seçim sonuçlarının netleşmesinin piyasalar üzerinde belirsizliği kısmen kaldıracağını vurgulayan Yeşilyurt, şöyle konuştu:
“Trump seçimi kazanırsa bu durumun kripto piyasasını olumlu etkilemesi muhtemel. Trump’ın kripto para birimini ABD’nin stratejik rezervlerinde kullanma vaadi, Bitcoin ve diğer kripto varlıklar için güçlü bir talep yaratabilir ve piyasalara pozitif bir ivme kazandırabilir. Harris’in mevcut genişlemeci para politikası ve aktif hükümet harcamalarını sürdürme niyetinin de kripto paralara olumlu yansımaya devam edebileceği unutulmamalı.”
Yeşilyurt, iki adayın da ana gündem maddesinin kripto para piyasası olmadığına dikkati çekerek, bu isimlerden birinin başkan olmasıyla kripto paralar konusunda kısa sürede somut bir adım beklemenin yanıltıcı olabileceğini kaydetti.
Fed’in faiz indirimi “pozitif” karşılandı
İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü Öğretim Görevlisi Nurullah Mahmut Dündar da Bitcoin ETF’lerinin onayı sonrası kurumsal yatırımcıların kripto paralara olan ilgisinin arttığını ve bu paraların kendi özelinde bir güven eşiğini aştığını söyledi.
Gelişmelerin, riskli varlık olarak tanımlanan kripto paraların genel kabul görme sürecini hızlandırdığına dikkati çeken Dündar, küresel ekonomik gelişmelerin etkilerine dair de şu değerlendirmede bulundu:
“Eylülde Fed’in 4,5 yıl sonra ilk kez faiz indirimine gitmesi kripto paralar tarafında da pozitif karşılandı. Buna ilave olarak Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz indirim kararı ve Çin’in ekonomi teşvik paketini açıklaması kripto varlıklara olumlu yansıdı. Bunlarla birlikte yatırımcıların jeopolitik riskler ve dünya ekonomisinde hala kalıcı bir iyileşme sürecine girilmemiş olması sebebiyle kripto piyasalarına tedirgin yaklaşımları devam ediyor.”
Dündar, tarihte ilk kez bir ABD başkanlık yarışında kripto paraların seçim vaadi olduğuna işaret ederek, özellikle Trump’ın dünyanın en büyük Bitcoin konferanslarından birinde konuşmasının ekosistemde heyecan yarattığını dile getirdi.
“Seçilecek başkanın kararları yatırımcıların yönelimini belirleyecek”
Elon Musk’ın Trump’ı açıkça desteklemesinin bu heyecanı artıran bir diğer faktör olduğunu belirten Dündar, yeni başkanın ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) başkanı seçimiyle de piyasa üzerinde etkili olabileceğini anlattı.
Dündar, “Adaylardan birinin daha yenilikçi bir SEC başkanını desteklemesi, ABD’nin kripto dostu bir konuma gelmesini hızlandırabilir. Daha muhafazakar bir aday ise sıkı düzenlemelerle piyasayı dizginleyebilir. Bu tercih de seçim sonuçlarının piyasa üzerindeki etkisini artıran ana etkenlerden biri.” dedi.
ETF’lerin onaylanması sonrası kurumsal yatırımcıların piyasaya olan bakışlarında köklü değişiklikler gözlemlendiğine dikkati çeken Dündar, şunları kaydetti:
“BlackRock, Fidelity gibi büyük finansal kuruluşların piyasa girişleri, kurumsal güveni artırarak fiyat dalgalanmalarını stabilize etme potansiyeline sahip. Bireysel yatırımcılar daha çok kısa vadeli ve yüksek getiri beklentisiyle hareket ederken kurumsal yatırımcılar daha uzun vadeli stratejilere odaklanıyor. Seçim sonrası kazanacak adayın kararları özellikle kurumsal yatırımcıların yönelimini belirleyecek ana unsur olacak. Bu kararlar uzun vadede işlem yapan kurumsal yatırımcıların pozisyonlarına etki edecek.”