Güney Kıbrıs

GKRY lideri: “Müzakerelerin yeniden başlaması için tüm gözler Türkiye’de”

 

 

GKRY lideri Nikos Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” kuruluşunun 64. yıldönümü dolayısıyla televizyonda yayınlanan mesajında, herkesin Kıbrıs Rum tarafının yapıcı tutumunu takdir ettiğini ve Türkiye’nin, özlü müzakerelerin, üzerinde mutabık kalınan çerçeve temelinde yeniden başlamasına ilişkin yönlendirmesine odaklandığını söyledi.

Hristodulidis ayrıca Güney Kıbrıs’ın ekonomik, siyasi, savunma ve refah açısından güçlü olması gerektiğini, çünkü devletin güçlenmesinin sadece diyalogun yeniden başlaması için değil, aynı zamanda uygulanabilir ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılması için de temel bir koşul olduğunu ifade etti.

Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” kuruluşu, ülkenin uzun tarihinin doruk noktası, bağımsızlıkla sonuçlanan sömürgeciliğe karşı mücadeleyle doruğa ulaşan halkın kalıcı çabalarının sonucu olduğunu kaydetti.

GKRY lideri, kurulduğu ilk andan itibaren sorgulanmadığı hiçbir anın olmadığını ve bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için sürekli mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, anayasal yasallığın korunması için hayatlarını feda edenlere Devletin ve halkın alçakgönüllülükle gereken saygıyı gösterdiğini belirtti.

Hristodulidis, 1974 yılında Kıbrıs’ta çifte suç işlendiğini kaydederek, “Cuntanın hain darbesi, Türkiye’ye acımasız Türk işgaline devam etmek için aradığı bahaneyi verdi ve 50 yıldır yaşamaya devam ettiğimiz tüm trajik sonuçları doğurdu” dedi. Hristodulidis bunları şu şekilde sıraladı: “Topraklarının %37’sinin işgali, göçmenlik, kayıplar, mahsurlar, mülklerin ve atalarının evlerinin ellerinden alınması, kültürel ve dini mirasın yok edilmesi.”

Hristodulidis ancak Kıbrıs halkının yeniden toparlandığını ve çok çalışarak 2004’te büyük Avrupa ailesine katılmayı ve ardından 2008’de Euro Bölgesi’ne katılmayı başardığını söyledi.

Hristodulidis “Hiç şüphesiz, AB’ye katılımımız, ülkemizi ortak bir geleceğe ve birçok alanda faydalı bir etkileşime sahip olacağı bir ülkeler çekirdeğine yerleştirdiği için, bağımsızlığımızdan bu yana ülkemizin tarihindeki en önemli gelişme olmuştur” dedi.

Nikos Hristodulidis, o zamandan bu yana Avrupa ailesine üyeliğin günlük hayatın her alanını olumlu yönde etkilediğini, vatandaşların yaşam standartlarını yükselttiğini ve öğrenciler, öğrenciler, iş insanları ve tüm Kıbrıslı Avrupa vatandaşları için yeni yollar açtığını belirtti.

Hristodulidis “çocuklarımıza barış ve güvenlik içinde yaratıcılık ve refah için açık ufuklar sunmak için işgal ve bölünmüşlükten kurtulmak şarttır” dedi.

GKRY lideri, ülke yönetimini devraldığı ilk günden itibaren belirli bir plan ve programa sahip olduğunu, AB Üye Devleti statüsünü ve uluslararası sistemin önemli aktörleriyle ilişkilerini kullanarak, uluslararası ilgiyi harekete geçirmeyi, inisiyatif almayı ve siyasi iradelerini pratikte göstermeyi başardıklarını kaydetti.

Hristodulidis, BM Genel Kurulu’ndan dönerken, artık herkesin Kıbrıs Rum tarafının yapıcı yaklaşımını tanıdığını ve Türkiye’nin mutabık kalınan çerçeve temelinde özlü görüşmelere yeniden başlama yönüne odaklandığını güvenle bildirebileceğini kaydetti.

Nikos Hristodulidis “Art arda görüşmeler ve çabalarla geçen bir hafta oldu. Her temastan en iyi şekilde yararlanıyoruz ve ben de en iyi şekilde yararlanıyorum. Kıbrıs için… Bilinçli bir şekilde daima önemli ve büyük olana odaklanıyorum. Ben hazırım, hedeflerimizi ve isteklerimizi çok iyi biliyorum, uzlaşmanın sınırlarını ve kırmızıçizgilerimizi biliyorum ve Ekim ayında BM Genel Sekreteri ve Kıbrıslı Türk lider ile görüşmenin gerçekleşeceğini ve olumlu sonuçlar doğuracağını umuyorum” dedi.

Hristodulidis Kıbrıslı Türklere seslenerek, onların acılarını ve yeniden birleşme, ortak ev olan AB Üyesi “Kıbrıs Cumhuriyeti’nde” bir arada yaşama ve birlikte var olma arzularını açıkça duyduğunu ifade etti.

Nikos Hristodulidis “Ülkemizin kurtuluşu ve yeniden birleşmesi için yorulmadan çalışmalıyız ve ben bunu, yönetişim programımızı, Kıbrıs halkıyla olan toplumsal sözleşmemizi uygulayarak, ülkemizin tüm güç aktörlerinin güçlendirilmesi için yapıyorum. Ülkemiz ekonomik, siyasi, savunma ve refah açısından güçlü olmalıdır. Devletimizin güçlenmesi, sadece diyalogun yeniden başlaması için değil, aynı zamanda uygulanabilir ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılması için de kilit bir ön koşuldur” dedi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu