Rum yönetiminin Avrupa Konseyi’nden aldıkları ve alamadıkları…
Lefkoşa, 19 Nisan 24 (TAK): Rum yönetiminin, Avrupa Konseyi olağanüstü toplantısından, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin Kıbrıs sorunundaki ilerlemeyle bağlantılı kılınması hedefini başardığı ancak ana hedefi olan, “Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye-AB ilişkilerine ön şartı” olarak sonuç bildirgesine girmesini başaramadığı bildirildi.
Fileleftheros “Türkiye-Avrupa İlişkilerine COREPER’in Dahil Olması Kazanç” başlıklı haberinde, Kıbrıs sorununda ilerlemenin Türkiye- AB ilişkileriyle bağlantılı kılınması ve TC-AB ilişki sürecinin denetlenmesinin COREPER’e (Daimi Temsilciler Komitesi) havale edilmesinin Rum yönetimi açısından kazanç olduğunu yazdı.
Habere göre diplomatik kaynaklar sonuç bildirgesinde, gelecekteki çalışmaların yönetimini COREPER’e havale eden bir ifade yer almasını, ek bir emniyet supabı görüyor.
Rum yönetimi “Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorununda uzlaşılmış çerçeve içerisinde ilerleme ile açıkça bağlantılı kılındığı” görüşünde. Rum hükümet çevreleri “AB’nin Türkiye’ye, Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanmasına aktif ve yapıcı şekilde katılması halinde Türkiye-AB ilişkilerinde de muadil ilerleme olacağı mesajı verdiğini” iddia ediyor.
Avrupa Konseyi sonuç bildirgesinde yer alan ifadeden memnun görünen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis “Türkiye’ye bilinçli şekilde bir mesaj gönderdik, olumlu bir mesaj. Türkiye-Avrupa ilişkilerinde somut ilerleme Kıbrıs sorununda ilerlemeye bağlı olacak.” ifadesini kullandı.
Hristodulidis, sonuç bildirgesine ilgili ifadenin eklenmesine, konuşmaları ile “Rum yönetiminin yapıcı rolünü tanıyan ve şimdi de Türkiye’nin bu olumlu mesajı istiyorsa somut eylemlerle Kıbrıs sorununda gerekli adımları atması gerektiğini netleştirerek” katkı koydukları için Yunanistan, Almanya, İtalya ve Hollanda başbakanlarına, Fransa Cumhurbaşkanı’na ve Avrupa Konseyi Başkanı’na teşekkür etti.
Alithia’nın “Ne İstedik Sonunda Ne Aldık” başlıklı haberine göre, yerli ve yabancı haber ajanslarının Avrupa Konseyi öncesinde Rum hükümet kaynaklarına dayanarak yazdığı gibi Rum yönetiminin ana hedefi, sonuç bildirgesinin ikinci paragrafına “Kıbrıs sorununun çözümünün şart olarak eklenmesiydi”.
Sonuç bildirgesinin taslak metninde “Avrupa Birliği müzakerelerin yeniden başlamasına ve ilerleme kaydedilmesine, Türkiye-AB iş birliğini de güçlendirebileceğinden, büyük önem veriyor” ifadesi yer aldı. Rum yönetimi “iş birliğinin güçlendirilmesi” ifadesine itiraz etmesine karşın nihai metinde ilgili paragraf olduğu gibi kaldı, yani Rum yönetiminin “çözümün şart koşulması” talebi yerine gelmedi.
Türkiye-Avrupa ilişkilerindeki her kararın her zaman Avrupa Konseyi, yani bütün üye ülkeler tarafından alınmasını arzu eden Rum yönetimi, Yunanistan ve Fransa, sadece Komisyon veya AB Dış Politika Yüksek Komiseri ile ilgili olan “Avrupa Konseyi, ortak açıklama ile ilgili çalışmaların ilerlemesini istiyor” ifadesine de itiraz etti. Bu üç ülkeyi tatmin etmek için nihai metne “AB’nin Türkiye ile ilişkilerinde gelecekteki çalışmaları üye devletlerin yönlendirmesi, yani daimi temsilcilere (COREPER) havale edilmesiyle ilgili ek yapıldı.
Gazete bu noktada Hristorulidis’in geçen aralık ayında, AB’deki veto hakkının iptali konusunda “AB’yi güçlendirecekse dış politika konularında AB kararlarında oybirliği şartının kaldırılmasını görüşmeye hazır olduğunu” söylediğini hatırlattı.
Politis “Sonuç Bildirgesinin Özle Hiçbir Bağlantısı Yok… Başkan ‘Olumlu Mesaj’ Görüyor” başlığını attığı haberinde Hristodulidis’in, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili bazı ifadelere sonuç bildirgesinde yer verilmemesini “Türkiye’ye olumlu mesaj” olarak yansıttığını ancak gerçekte, AB’nin Kıbrıs sorununda diyalog süreciyle ilgili dileklerine rağmen BM Genel Sekreteri’nin inisiyatifini “ortada bıraktığını” yazdı.
Gazeteye göre sonuç bildirgesinde “Avrupa Konseyi’nin Kıbrıs sorununa BM çerçevesi içerisinde kapsamlı bir çözüm bulunmasına tam bağlı olduğu ifade ediliyor ancak Türkiye’nin Avrupa süreci ile gerekli bağlantı sağlanmıyor. Gerçekte, sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili içeriği BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi’nin çıkmazı kırma çabasında ciddi zorluklar yaratıyor.”
Gazete, Avrupa Konseyi’nin, Yüksek Temsilci Borrell ve Komisyon tarafından hazırlanan Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili olarak açıklama tavsiyesi hakkında hiçbir karar almamasını da “çelişkili” buldu.
Haravgi haberi “27’ler Türkiye-Avrupa İlişkilerinde Bundan Sonra Atılacak Adımları COREPER’e Havale Ediyor… Başkan AB-Türkiye İlişkileriyle İlgili Sonuçlardan Memnun Olduğunu Söylüyor” başlığıyla aktardı.