Aziz KARAAZİZ

Akıncı’nın Gizli Ajandası mı var..?

Dördüncü Cumhurbaşkanı Akıncı öyle bir açıklama yaptı ki, Ada’nın her iki tarafını da karıştırdı.
Şimdi hem Kuzey’de hem de Güney’de insanlar “acaba” ile başlayan sorular sorup bunlara cevaplar arıyor.
Akıncı gibi bir siyasinin, onun gibi bir siyasi geçmişe sahip birisinin yaptığı açıklamalar elbette dikkat çeker.
Ama eğer açıklama siyasi geçmişine ters bir içerikteyse işler karışır.
Aynı bugünkü gibi bir durum olur.
Cumhurbaşkanlığı boyunca bir çözüm olması için uğraşan Akıncı bu uğurda her şeyi yapmıştır.
Hatta toprak konusunda Türk tarafının yıllardır devam eden “29 artı” duruşunu bile yok etmiş ve bu yönde bir de harita sunmuştur.
Gerçi o harita bugün ortada yok ama yine de kayıtlara geçmiştir.
Aynı Akıncı Cumhurbaşkanı iken yaptığı açıklamalarla da çok konuşulmuştu.
Ama o dönemki açıklamaları özellikle Türkiye’de büyük tepki toplamıştı.
Bence bu konuda Türkiye haklıydı. Aynı tepkiyi Akıncı burada da çekti.
Son derece çekişmeli bir seçim sonrasında kaybeden Akıncı ve yandaşları bunun nedenini de Türkiye’ye bağlamış ve bu yönde çok ciddi iddialar ve suçlamalar ortaya koymuşlardır.
Ve o Akıncı çıkıp öyle bir açıklama yaptı ki, herkes taş oldu..!
Çözüme en fazla yaklaşılan süreç olarak görülen ve hatta bugün yeni bir süreç başlarsa başlangıç noktası olarak kabul edilmesi istenilen Crans Montana sürecine ilişkin söyledikleri deyim yerindeyse “kartların yeniden dağıtılmasına” neden olmuştur.
Akıncı’nın sözlerinin içeriği elbette önemlidir. Bana kalırsa da çok doğrudur.
Zaten bilinen bir durumu söylemiştir, doğrudur.
Fakat bunu Akıncı’nın söylemesi önemlidir, bir devrim niteliğindedir.
Crans Montana’yı savunanların son kalesi de böylelikle düşmüştür.
Bu kalenin düşme nedenleri zamanlaması ile birlikte analiz edilmelidir.
Yani, Akıncı durdur durdu da neden şimdi bunu söyledi…?
Anastasiadis’in konuşmasını mı bekledi..?
Daha önce de hem Anastasiadis hem de şimdiki Rum Başkan Hristodulidis de benzer şeyleri söylemişlerdi. Hem de defalarca.
Onlara böylesi bir cevap gelmemişken, neden şimdi bu oldu..?
Belli ki akıllarda Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanı seçimi var.
Bu son derece net…!
Akıncı’nın aday olmayacağı benim gözümde kesin.
Bu son açıklaması ile kendi tabanından aldığı ciddi tepkiyi kendisi de mutlaka önceden tahmin etmiştir.
Adaylık niyeti olsaydı bu tepkiyi alacak açıklama yapmazdı.
Ama peki ya esas hedefi destekleyeceği adaya yönelik algıları yumuşatmaksa..?
Çünkü evet Akıncı aday olmayacak ama seçimde destek vereceği kendi adayı ile kazanmak isteyecektir. İşte bu gerçek akıllara “gizli bir ajandası” olabileceği düşüncesini getirmiştir.
Sadece dar bir kesimin “marjinal” adayı değil, daha geniş bir kesimin, hatta Türkiye’nin bile sıcak bakacağı, en azından karşı olmayacağı bir aday yaratmak istemiş olabilir.
Ve bu adayın algısını güçlendirmenin öncelikle kendisine yönelik algıyı değiştirmekten geçtiğini çok iyi bilecek tecrübede bir siyasetçidir kendisi.
Açıklamasını da bu yönde görmek, bu niyetle okumak lazımdır.
Adayın ismini de bu çerçevede tahmin etmeliyiz.
Belli ki Ekim ayındaki seçimi kazanmayı çok isteyen bir Akıncı var.
Bunu gösterdi.
Şimdi yapacağı manevra ile kendi tabanının gösterdiği tepkiyi yumuşatmak isteyecektir.
Akıncı şunu görmüştür ki, seçimdeki en ciddi rakibi olan Erhürman’ın bir süredir izlemekte olduğu “Türkiye ile iyi geçinmek” politikası olumlu bir etki bırakmış ve oylarda kayıp değil, aksine bir toparlanma yaratmıştır.
Bunun üzerine son derece radikal bir karar almış ve kendisi de o yönde yol almaya karar vermiştir.
Bunu sağlamak için de en uygun zamanda en isabetli açıklamayı yapmıştır.
Bakalım ardından neler gelecek. Açıklaması kadar yüksek tepki görecek şeyler olmasa da bir süre sonra başka bazı adımları da mutlaka göreceğiz.
Süreci çok iyi takip etmek ve doğru okumak önemli.
Bırakalım zaman geçsin…
Olanları hep birlikte konuşuruz…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu