Altını Çizdiklerinizin, Üstünü Çizmek Gerekmesin…
![](https://noktakibris.com/wp-content/uploads/2025/01/AZIZ-KARAZIZ-780x470.jpg)
Süleyman Demirel’i tanımayan yoktur herhalde.
Türk siyasetine damgasını vurmuş, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış, askeri darbelere maruz kalmış, siyasi yasaklı durumuna düşmüş, ömrü siyasetle geçmiş bir isim.
Nurlar içinde yatsın.
Onun bir anısını hatırlattı bir dostum geride bıraktığımız hafta içerisinde.
Önce o anıyı hatırlayalım birlikte sonra üzerinde konuşacağız biraz.
Bir basın toplantısında, bir gazeteci Süleyman Demirel’e sorar:
“Efendim, siz bize işsizliği 3 ay içinde bitireceğinizi söylemiş ve ‘bunun altını çizin!’ demiştiniz. Ancak işsizlik değişmedi, biz de bu iddianızı çizmekle kaldık. Ben de çizmiştim, buyurun!” der ve yazılı kâğıdı uzatır.
Gülümser merhum Demirel; “Kâğıdı vermene gerek yok. O gün altını çizin demiştim değil mi? Çıkar kağıdı kalemini tekrar. Al eline o kağıdı ve kalemi, bul o satırları. Buldun mu, hah tamam, şimdi de üstünü çiz!” cevabını verir.
Zekasına hayran bırakan bir cevap değil mi..?
Merhum Demirel bir siyasetçide olması gereken zekaya ve hazır cevaplılığa sahipti. O çerçevede verdiği bir cevaptı.
Ama ya işin siyasi tarafı..?
O açıdan işlerin pek de yolunda gittiğini söyleyemeyiz sanırım.
İşte benim arkadaşın da işaret etmek istediği nokta buydu.
Sadece siyasette değil, kişisel yaşantımızda da karşılaşabileceğimiz, ya da sık sık karşılaştığımız bir duruma işaret etti benim arkadaş.
“hayatımız plan yapmakla geçiyor ama bu planların çoğu hayata geçemiyor” dedi.
Haklıydı.
Hangimiz katı kararlar vermiyoruz ve bu kararların altını çizmiyoruz ki..!
“pazartesi diyete başlayacağım, spora başlayacağım, sigarayı bırakacağım, artık bu partiye bir daha oy vermeyeceğim…”
Daha da uzar gider bu liste.
Yüksek bir motivasyon ile kararlar alırız sonra altını çizeriz.
Ama çok da zaman geçmeden bu altı çizili kararların üzerini çizmek zorunda kalırız.
Bugün günlerden Pazar.
Memur cenneti ülkemizde çoğumuz tatildeyiz.
Bu güzel tatil gününde vakit bulup fırsat yaratıp biraz bunun üzerinde düşünelim.
Neden böyle oluyor..?
Neden hep sürekli bir şekilde hedeflerimizin üzerini çizmek zorunda kalıyoruz..?
Bu sorunun cevabı çok önemli. Sadece kendimiz için değil, ülkemiz adına da gidişatı değiştirebilecek anahtar bu cevapta gizli.
Hadi o zaman, gereken soruyu soralım ve bulduğumuz cevapla yüzleşelim.
Yüzleşelim ki altını çizdiğimiz hedeflerimizin üzerini çizmek zorunda kalmayalım.
Çünkü bir gün gelecek ve defterde yeni çizik atacak yer kalmayacak.
O gün gelmeden biz kendimize gelelim…