Birileri, Kendini Meclisten Daha Güçlü Sanıyor…

Bugün arefe yarın bayram…
Çocukken çok söylediğimiz bir tekerlemeydi.
O yılları geride bıraktık, bugün artın “nerede o eski bayramlar” diyen yaş grubuna dahil olduk.
Hem de uzun zaman önce.
Ama olsun, bayramlar hala güzel. Güzelliği bozulan bayramlar değil, biz insanlarız aslında.
Şairin de dediği gibi, “biz büyüdük ve kirlendi dünya..”
Öyle tuhaf işler olmaya başladı ki ülkemizde, artık güne bir gün önceyi hatırlayıp “artık hiçbir şeye şaşırmayacağım” diye başlıyoruz ama gün sonunu “yok artık, bu da ne” diyerek tamamlıyoruz.
İşte yine öyle bir günü geride bıraktık dün.
Memur maaşlarının ödeneceği, memurların bayram öncesi olmasının da etkisiyle yolları sokakları dolduracağı, başkent Lefkoşa’da trafiğin bu nedenle tıkanacağı “sıradan” bir gün yaşayacaktık, olmadı. Yine başaramadık.
Sabah şöyle bir Güney’e geçeyim, fırsat bu fırsat biraz havam değişsin dedim. Öyle de yaptım. Bayram tatili nedeniyle uzun kuyrukların oluşacağı kapıda çok fazla trafik yoktu, öncekilere oranla daha kısa bir sürede geçtim.
Çok değil, 1-2 saatlik bir sürenin sonrasında da geri döndüm.
Neler olmuş neler…
Bir okulumuzda yine “başörtüsü” gerilimi yaşanmış, bayılan öğretmenlerimiz olmuş, tehditler savuran şahıslar olmuş.
Peki ama neden..?
Söz konusu düzenleme mecliste oybirliği ile geri çekilmedi mi..?
Hükümet konuyu tüm paaydaşlarla görüşmeye başlamadı mı..?
Peki yaşanan bu kapı önü gerginlikleri neden..?
Kim yapıyor bunu ve en önemli soru, neden..?
Herkes bu soruları kendisine sorsun ve doğru cevapları da bulsun.
Kendimize göre değil, gerçeklere uygun cevaplar verelim ama lütfen.
Yoksa başka türlü bu işi çözemeyeceğiz.
Bu toplum bu boyutta bir gerilimi kaldırmaz.
Konu madem ki görüşülüyor, beklemek lazım, yapılanların sonucunu görmek lazım.
Belli ki birileri kendini meclisten daha ötede görüyor, meclisteki iradeden daha güçlü buluyor.
Kulağıma gelen bazı açıklamaları ise hiç tasvip etmediğimi söylemeliyim.
Toplumu germek, kutuplaştırmak ve kavgaya sokmak adına, çatışma yaratmak adına atılan adımlar var.
Birisi buna dur demeli.
Her aklına esen toplumu gerecek hareketler içerisine giremez.
Eğer girerse de bunun karşılığında, hukuk zemininde gereken karşılığı bulacak.
Bu konuda gerek polis gerekse savcılık soruşturma başlatmalıdır.
Bu işin şakası yok çünkü.
Eğer gerilen ipler bir koparsa tekrar bağlamak kolay olmayacaktır.
Önemli olan ipler kopmadan gereğini yapmaktır…