Cumhurbaşkanı Adayını Rakiplere Göre Değil, Evdeki Duruma Göre Belirleyecekler…

Küresel ısınmanın etkilerini iyiden hissettiğimiz mevsimleri yaşıyoruz.
Daha düne kadar mevsim normallerinin üzerinde seyreden, ülkede bahar havası estiren sıcaklık birden düştü, etrafımızdaki dağlara kar yağdı ve bizler de bir anda kışın dondurucu soğuklarına maruz kalmaya başladık.
Hava soğuyunca da kapalı mekanların sıcağına daha fazla sığınır olduk. Kahveyi sohbete bahane olarak kullanan birisi olarak bu yönde oldukça fazla mesai yaptım dün gün boyunca.
Hatta bir ara Güney’e bile geçtim bunun için. Kahveyi kiminle içtiğim sır olarak kalmak şartıyla, Güney komşumuzdaki iç siyasete ilişkin yaşanan ve basına asla yansımayan ilginç gelişmeleri konuşacağız sizlerle.
Ama bugün değil.
Bugün kendi içimize bakacağız.
Bizde de oldukça ilginç hareketlenmeler var. İç siyaset tamamen Cumhurbaşkanı seçimine odaklandı.
Tüm partilerimiz bu konuda mesai sarf etmeye başladılar.
Şimdilik resmi açıklamalarını yapmıyorlar ama oldukça fazla dedikodu üretiliyor.
Açıklamanın resmi olanı yapılmayınca doğal olarak dedikodu olanı piyasaya hakim.
Bu dedikodu işi de aslında oldukça enteresan.
Tarihten günümüze gelen dedikoduculuğumuza ilişkin vurgulardan da biliyoruz huyumuzu.
Şu anda da bu konuda kariyer zirvesi yapıyoruz.
Soğuk havada kahve sohbeti sıklaşınca öyle şeyler duydum ki..!
Ama önceden de yazmıştım, dedikodu yazmayı sevmem..
Sadece bu durumun bir analizini yaparım.
Çünkü işin bu seviyeye gelmiş olması üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur.
Tüm partilerimizde alışılmadık bir sessizlik hakim.
Düşünsenize, bu ülkede halen bir hükümet krizi var, koalisyon ortaklarının genel sekreterleri ve önde gelen isimleri görüşüyor.
Ama tıs yok..!
Olmasın da, olsun istemiyoruz. Ama alışıldık bir durum da değil.
Bakalım o işin sonu ne olacak.
Yukarıda da yazmıştım, Cumhurbaşkanı seçimi tek gündem diye.
Farklı isimler aday olarak telaffuz ediliyor. Görünen o ki birileri çok ciddi nabız yokluyor.
İsimler öne atılıyor ve kamuoyunun tepkisi ölçülüyor.
Bu uygulama bana kimsede kendine güven olmadığını göstermekte.
Ben duruma bakınca bunu anlıyorum.
Yani, niyet var ama güven yok..!
Bakalım işin sonu nereye varacak.
İlk başta ortada olan isimler günün sonunda aday mı olacak yoksa sonradan eklenen yeni isimler baskın çıkacak ve onlar mı yarışacak.
Kesin olan tek şey, adaylıklar rakiplerin durumuna göre değil de, içerideki durumlara göre belli olacak.
Bu da bizi seçimden sonra çok farklı siyasi denizlere taşıyacak.
Onu da sonra konuşuruz…