Di Carlo’nun Kolyesi
Bilmeyen bu başlığın bir Mafya Filmi ismi olduğunu zanneder.
Başrollerinde Al Pacino’nun ya da Marlon Brando’nun oynadığı bir filmdir desek kimse yadırgamaz.
Aslında çok da yanlış değil.
Söz konusu olan yine bir film.
Senaryosunu artık ezberlediğimiz bir film.
Bazı senaryolar çok tutar, devamı çekilir.
Ama tutmaz.
Buna rağmen yapımcılar işi zorlar.
Yeni senaryolar ısmarlarlar.
Çünkü nasıl olsa filmin bir ismi vardır ve seyirciler her defasında bu ismin hatırına gidip adı “yeni” olan filmi izlerler.
Ama sonuç hep hüsran olur.
Peki ama bu duruma neden sürekli düşer bu izleyiciler..?
Suçlu kimdir aslında..?
Senaryoyu yazanlar mı, oyuncular mı yoksa yönetmen mi..?
Elbette hayır.
Tüm bu saydıklarımız değil, esas suçlu işi uzatmak için zorlayan yapımcılardır.
Sanırım yavaş yavaş lafı nereye getirmek istediğim anlaşılmaya başlamıştır.
Zaten başlıktaki isim konuyu çok açık bir şekilde ifşa etmektedir.
Tabii ki Kıbrıs konusundan bahsediyoruz.
Zoraki bir şekilde uzatılan seri filmimizin yeni bölümünün çekilmesi için hareketlenmeler başladı.
Senaryo yine aynı.
Oyuncular değişse de ana karakterler de aynı.
Her bölümde olduğu gibi bu bölümde de izleyicide ilgi uyandırmak adına bir yeni karakter eklenmiştir.
İşte o isim Bayan Di Carlo’dur.
Yani, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Yardımcısı.
Bayan Di Carlo önceden açıklandığı şekilde adamıza geldi, taraflarla görüştü ve gitti.
Şimdi sırada önce Ankara ardından da Atina var.
Londra’ya gider mi bilemem.
Ama bildiğim yegane şey Bayan Di Carlo’nun taktığı kolyeleriyle yarattığı farktır.
Evet, gerçekten çok güzel kolyeler takarak gelmiş Kıbrıs’a.
Bunu ben değil, bir başka kadın fark etti.
Ben de onun üzerine farkına vardır.
Elbette ki kadın gözü her zaman bir adım önde.
Bu kez de öyle oldu ve ben bu yolla Bayan Di Carlo’nun kolyelerine dikkat ettim.
Gerçekten çok çarpıcı kolyeler takarak gelmiş yaptığı görüşmelere.
Kocaman ama son derece estetik parçalar.
Belli ki hepsi de özel tasarım.
Belki de çok değerli bir koleksiyonun eşsiz parçalarıdır.
Bu kadarını bilemem, bilen varsa söylesin.
Ama bildiğim yegane şey, bizim Kıbrıs konulu filmin bu yeni bölümü sahnelenecek salon bulamayacak.
Çünkü artık oynayanlar da, seyirciler yorgıun ve hatta bıkkınlar.
O yüzden artık yeni ve daha gerçekçi senaryolara ihtiyaç var.
Bakalım Bayan Di Carlo ve kolyeleri daha ne kadar bizimle birlikte olacak…
İzleyip göreceğiz…