Doğru Yanıtlar İçin Doğru İsimleri Takip Edelim…
Kıbrıs konusunda gözler iki liderin temaslarına ve Genel Sekreter’in Kişisel Temsilcisi Holguin’in ziyaretlerine çevrilmişken, bölgemizde bizi de ilgilendiren önemli hareketlenmeler yaşanıyor.
Görünüşe göre ilk hareket noktası Suriye olacak.
Suriye son dönemde önemli güçlerin hareket alanı olmuş bir bölge.
Evet, bölge.
Ne yazık ki mevcut haliyle Suriye’ye artık ülke diyemiyoruz.
Yıllarca iç savaşla boğuşan, bu sürede büyük güçlerin laboratuarı haline gelen Suriye’de yeni perde aralanıyor.
Bu son perde mi olacak, bunu bilemem.
Ama görünen odur ki Suriye artık bir ülke değil, bir bölge olacak.
Bu yeni modele ne isim verilir henüz belli değil.
Ama ortaya çıkaracağı modelin başka uygulama alanları olacağına kesin gözle bakabiliriz.
Suriye konusunda en başından bugüne kadar en tutarlı politikayı izleyen ülke hiç tartışmasız Türkiye olmuştur.
En başından Esad Yönetimi’nin miadını doldurduğunu açık bir şekilde ortaya koymuş olan Türkiye’nin o günkü çizgisine bugün başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm ülkeler gelmiştir.
Türkiye kuşkusuz ki Suriye konusunda en fazla söz söyleme ve konuya doğrudan müdahil olma hakkına sahip ülkedir.
Hatta belki de tek ülkenin.
Bu durumu yaratan sadece en uzun kara sınırı komşuluğu değil, yıllardır Suriye topraklarında beslenen Türkiye düşmanı unsurların artık son bulması gereğidir.
Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti son derece kararlıdır ve bu duruşunu halen çok başarılı bir şekilde sürdürmektedir.
Amerikan Yönetimi Suriye konusuna verdiği önem çerçevesinde Türkiye ile sıkı bir diyalog içerisinde olma gayretindedir.
Hatta o kadar ki, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda Amerikan hükümetinin Suriye özel temsilcisidir.
Barrack hem ülkesinin Türkiye ile olan ilişkilerini hem de Suriye’deki temsiliyetini yürütmektedir.
Bu eş görev rastlantı değildir.
Aynen dün gerçekleşen görüşme gibi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Barrack’ı kabul etmiş ve başta Suriye olmak üzere Gazze Barış planına ilişkin son gelişmeler ele aldı.
İlk bakışta sıradan bir görüşme gibi görünüyor olabilir.
Ancak, ilk satırlarda adı geçen BM yetkilisi Holguin’in Kıbrıs ve Atina’nın ardından geçeceği durak olan ve Pazartesi gerçekleşmesi planlanan Ankara ziyaretinin, Bakan Fidan’ın yoğunluğu nedeniyle Perşembe gününe ertelendiğini dikkate aldığımızda görüntü değişiyor.
Daha doğrusu netleşiyor.
Şu an bölgemizde çok önemli gelişmelerin arifesindeyiz.
Ancak hareket noktasında öncelik Kıbrıs değil.
Bu çok doğal bir durum.
Kıbrıs’ın mevcut yapısında bir öncelik durumu yok.
Öncelik doğal olarak Gazze ve Suriye…
Sonrasında sırada ne var, ya da sıra bize gelecek mi, gelecekse ne zaman gelecek…?
Bu sorularının yanıtını bilen kişi sayısı oldukça az.
Onlar da çıkıp doğrudan bu yanıtları vermezler.
Ama yanıtları merak eden bizler onları çok yakından takip etmeliyiz.
Merak ettiğimiz yanıtları işte o zaman sırasıyla almaya başlarız.
Özetle, doğru yanıtlar için doğru isimleri takip edelim…
