Aziz KARAAZİZ

ELAM İktidara Gelirse…

Rum basınında yer alan bir haber oldukça ilgimi çekti.
TAK haberi abonelerine “ELAM’ın iktidara yürüyüşü” şeklinde verdi.
Güney Kıbrıs’ın ciddi gazetelerinden Fileleftheros’un “Başkanlık Seçimi İçin
ELAM’ın Planları-Aşırı Sağın İktidara Yürüyüşü” başlıklı haberinde ELAM’ın siyasi hedeflerinden bahsediliyor.

Haberde ELAM Başkanı Hristos Hristu’nun önceki açıklamalarındaki partisinin hedefinin iktidara doğru yürümek olduğu anımsatılıyor.
Buna göre ELAM’ın ilk durağının 2026 milletvekilliği seçimleri olduğu ve güçlü bir parlamenter gruba sahip olmak için yüzde 10’un üzerinde oy almayı hedeflediği kaydediliyor haberde.
Haberin devamında bu hedefler için öngörülen olası stratejiler ve diğer senaryolar var.
Onlar farklı bir siyasi tartışma boyutu.
Esas mesele ELAM’ın bu hedefleri tutturması halinde bizi neyin beklediğidir.
Bugün bizim tarafta, yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Rum siyasi partileri ile yakın temas halinde olan partilerimiz mevcut.
Son derece yakın ilişkiler içerisindeler.
Buna karşı çıkan da var, sempati gösteren de.
Tüm bunlar iç siyasi dengeler çerçevesinde konuşulan konular.
Kıbrıs konusuna doğrudan bir yararı bugüne kadar olmadı, bundan sonra olacağını da sanmıyorum.
Ama ELAM ile temas halinde olan yok.
Bugün eğer Rum basını ELAM’ın hedef yükselttiğinden bahsediyorsa, bu dikkat edilmesi gereken bir konudur.
Öncelikle şunu söylemek gerek ki, Türk tarafında ELAM muadili bir parti yok, olmadı, olmaz da.
Çünkü ELAM aşırı derecede faşist bir partidir ve bu konuda kendi insanları ile bile çatışmaktan kaçınmıyor.
İki noktası ile konuyu değerlendirmek artık kaçınılmaz olmuştur.
Şöyle ki, bir yandan Güney Kıbrıs’ta böylesi bir partinin kurulmuş olması son derece düşündürücü bir durumdur.
Ama bunun yanında, bu türden bir partinin önce meclise girmesi ardından hedef yükselterek Rum başkanlık seçimini hedeflemesi ve mecliste ciddi bir sandalye sayısını telaffuz eder hale gelmesi çok ciddi bir duruma işaret etmektedir.
Bunun analizi son derece nettir: Güney Kıbrıs’ta faşizm giderek yükselmekte ve bu yöndeki siyaset ve siyasiler oy oranlarını artırmaktalar.
Yani, Rum halkı faşizme oy vermeye başladı.
Giderek de artmakta.
Bu tüm Kıbrıs için çok ciddi bir tehdittir.
1974 yılının 15 Temmuz’unda yaşananları unutmadık…
Yine benzer olayları yaşatacak koşullar umarım tekrar oluşmaz..
Demokrasi elbette değerli ama içinin temiz olması önemli.
Umarım Rum halkı demokrasilerinin kirlenmesine izin vermez…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu