Görüşme Tarihlerini Kim Belirliyor..?

Öküz altında buzağı aramak ya da havadan nem kapmak…
Az sonra ifade edeceklerimi okuyanlar mutlaka yukarıdaki iki deyimden birisini veyahut her ikisini de aklından geçireceklerdir.
Cenevre’de geride bıraktığımız ayda yapılan Gayri Resmi Kıbrıs Toplantısı’nda hepimizin malumu görüşmelere belli çerçevede devam edilmesi kararı alınmıştır.
Uzun aradan sonra toplanan arkadaş gruplarının ayrılırken dediği “bunu daha sık yapalım” sözüne benzer bir şekilde ayrılan taraflar Temmuz’un son haftasında yeniden bir Cenevre buluşması yapacaklar.
Ama onun öncesinde bugün (2 Nisan) bir başka buluşma daha olacak.
Çok enteresan bir tarih.
Evet, 1 Nisan dünyada şaka günü olarak bilinir. Ama bizim buralarda, yani Kıbrıs’ta bir başka anlamı daha var.
Rumlar 1 Nisan’ı “şanlı(!)” EOKA direnişinin hayata geçişinin yıldönümü olarak kutluyorlar. Bir yerde EOKA’nın kuruluş günü olarak da kabul edilir.
Ve o günde törenler yapılır, toplantılar gerçekleştirilir, ülkelerinin bağımsızlığı adına canlarını vermiş EOKA’cılar anılır. Onların ruhları huzurunda mücadelenin devam edeceğinin ve ülkeleri bağımsızlığına kavuşmadan da bitmeyeceğinin sözü verilir, yeminler edilir.
Burada, ülkenin bağımsızlığı tam olarak Kıbrıs’ın bir Helen Adası olması, yani Yunanistan’a bağlanması, yani ENOSİS’tir.
İşte böyle bir günün hemen sonrasında Birleşmiş Milletler Kıbrıs’taki tarafları liderler seviyesinde toplantıya çağırmış.
Adı “İyi Niyet” olan misyonun temsilcisi Colin Stewart eşliğinde Ersin Tatar ile Nikos Hristodulidis bir araya gelecekler. Her iki lider de Cenevre’de gerçekleşen toplantı sonrasında yapılacakların bir yol haritasını ortaya koymaya çalışacaklar.
Bakalım ortaya nasıl bir sonuç çıkacak.
Biz yolumuza şaşmadan devam edersek, toplantının böylesi bir günde olmasına kim karar verdi, çok merak etmekteyim.
Düşünsenize, bir gün önce terör örgütü EOKA’ya methiyeler düzen, adanın Yunanistan’a bağlanması için yemin eden bir lider, ertesi gün gidecek ve adadaki diğer halkın lideri ile ortak çözüm arayışına girişecek.
Komik mi yoksa trajik mi bilemedim.
Bir diğer ilginç tarih de bir sonraki Cenevre buluşmasına ilişkin.
Temmuz ayının son haftası.
Takvime şöyle bir baktım, 20 Temmuz’dan kaç gün sonraya denk geleceğine ilişkin bazı tahminlerde bulundum.
Temmuz’un tamamı Temmuz ayında kalan son haftası hemen 20 Temmuz sonrası, yani 21 Temmuz’da başlıyor.
27 Temmuz’da son hafta tamamlanıyor.
Bir sonraki haftanın yarısı Temmuz yarısı Ağustos.
Yani, Temmuz ayındaki Cenevre buluşması 20 Temmuz’un etkisinde olacak.
Çok ilginç iki tarih, çok ilginç iki zamanlama..
Dikkatimi çekti, ben de yazdım….