Aziz KARAAZİZ

Hristodulidis’in Fikirleri Takoz mu Yoksa Kolaylaştırıcı mı Olacak…?

Kıbrıs’ın Kuzeyi seçim ortamına odaklanmışken, Güney kesimi bu durumun yaratacağı zaafiyetleri değerlendirmek peşinde.
Seçim olmasına rağmen ara verilmeyen liderler buluşmalarına bu ay içerisinde devam edilecek.
New York’taki BM Genel Kurul toplantıları çerçevesinde bu kez de “Üçlü Görüşme” gerçekleşecek.
Daha önce iki kez yapılan “Gayri Resmi 5+1” toplantılarına bu seferlik ara verilecek.
KKTC’deki seçimlerden sonra devam edilecek.
Ancak bu arada BM Genel Kurul toplantıları da boş geçilmeyecek ve taraflar Üçlü Görüşme yapacak.
Daha önce “devam eden bir model varken neden üçlü görüşme” diye sormuştuk. Bunun yanıtını almak üzereyiz.
BM Genel Sekreteri Guterres’in kişisel temsilcisi Holguin rötarlı Kıbrıs ziyaretine bu haftanın sonuna doğru başlıyor.
Daha önce gündemin Güven Yaratıcı Önlemler konusunda ilerleme sağlanması olduğunu düşünmekteydik. Ancak bu düşüncemiz değişti.
Bunun nedeni ise Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs sorunu konusunda “fikirler hazırladığını” açıklaması oldu.
Hristodulidis, “Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedilmesini sağlayacak fikirler hazırladığını” açıkladı.
Rum basınına göre Hristodulidis “Fikirler Hazırladı ve Holguin’i Bekliyor”…
Bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununa ilişkin fikirler hazırladığını söyleyen Hristodulidis, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’le görüşmeye de hazır olduğunu ifade etti.
Hristodulidis “Nasıl ilerleyeceğimize dair belirli bazı fikirlerimiz var” ifadesini kullanarak Holguin’in “BM Genel Kurulu öncesi gerçekleştireceği ziyaret, BM Genel Sekreterinin, uzlaşmış olduklarımız konusunda ve müzakerelerin yeniden başlaması hedefine yönelik siyasi iradesini ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.
Bu fikirlerin ne olduğu konusunda en ufak bir fikrimiz yok.
Türk tarafının seçim endeksli ortamında bu fikirlerin nasıl karşılık göreceğini de şimdiden kestirmek zor.
Ama burnumuza bir fırsatçılık düşüncesi, aklımıza da oldu bittiye getirme gayreti düşüncesi de gelmiyor değil.
Hristodulidis fikirlerini 12 Eylül’de görüşeceği Holguin’e sunacak.
Peki o ne yapacak..?
Acaba 15 Eylül’de görüşeceği Cumhurbaşkanı Tatar’a da iletip fikrini soracak mı..?
Bizim bu fikirlere yanıtımızın ne şekilde olması istenecek..?
Evet veya hayır mı dememiz istenecek yoksa karşı fikirleri geliştirmemiz mi tercih edilecek.
Bu detayları henüz bilmiyoruz.
Bilinmeyeni fazla bir süreç bizi bekliyor.
Bakalım Holguin fikirleri bize mi sunacak yoksa çantasına koyup New York’ta Guterres’e mi verecek…
Her şey bir yana Rum tarafı süreci domine etmek adına önemli bir adım attı.
Buna bir karşılık vermek şart. Ama bu karşılık için hemen mi hareket ederiz yoksa seçim sonrasını mı bekleriz…
Bu da işin bir başka bilinmeyen yönü…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu