Siyasette İtiraf Kolay Değil

İtiraf etmek, insanoğlunun doğasında yer alan ve belki de gizemini hala koruyan bir davranış biçimidir.
İnsan neden itiraf eder sorusunun yanıtının peşine düşmeden evvel mutlaka insanın neden itiraf edecek durumlara dahil olduğunu çözmek gerekir.
İnsan neden gizler..?
Temel sorumuz bu olmalı.
Gerçekleri gizleriz.
Hatta yalanlar bile söyleriz.
Ama sonra öyle bir an gelir ki itiraf ediveririz.
Fakat bu herkes için geçerli değildir.
İtiraf insanın kendi içerisindeki hesaplaşmanın bir sonucudur.
Vicdan dediğimiz duygu bizi o kadar acıtır ki dayanamayız ve itiraf ederiz.
Her neyse içimizde sakladığımız onu ortaya dökeriz.
Bu noktada vicdanının dürtülerine rağmen insan neden itiraf etmez, bu rahatlama yolunu seçmez sorusunu da aklımıza getirmeliyiz.
Ama onu bırakalım şimdilik, orada dursun.
Biz itiraflara bakalım.
İtiraf aslında kolay da bir iş değildir.
Evet, rahatlatır. Ama çoğu zaman da bedelleri vardır.
Bir suçu ya da kusuru üstlenmek gerektirir.
Bunun da karşılığı olacaktır.
Ya yasal olarak ya da sosyal olarak ödenmesi gerekli bir bedeli vardır.
Başlıkta siyaseti sorduk.
Kesinlikle en zor alan odur.
Siyasette itiraf kolay değildir.
Bir çok meslekte emeklilik dönemlerinde gördüğümüz itirafları nedense siyasette göremeyiz.
Kolay değildir.
Ama gereklidir.
Hele ki bizim ülkede.
Siyasette bir itiraf furyasının başladığını düşünsenize.
Neler duyardık neler…
Gerçi çoğunu duymuşuzdur ama dedikodu değil de itiraf şeklinde olması mutlaka bir başkadır.
Neyse…
Birisi çıktı ve yakın çevresine bazı itiraflarda bulundu.
Ama sadece çok dar bir çevre bunu duydu.
Belki yayılır ve örnek olur…
Ufak da olsa umudum var…
İtiraf etmek, insanoğlunun doğasında yer alan ve belki de gizemini hala koruyan bir davranış biçimidir.
İnsan neden itiraf eder sorusunun yanıtının peşine düşmeden evvel mutlaka insanın neden itiraf edecek durumlara dahil olduğunu çözmek gerekir.
İnsan neden gizler..?
Temel sorumuz bu olmalı.
Gerçekleri gizleriz.
Hatta yalanlar bile söyleriz.
Ama sonra öyle bir an gelir ki itiraf ediveririz.
Fakat bu herkes için geçerli değildir.
İtiraf insanın kendi içerisindeki hesaplaşmanın bir sonucudur.
Vicdan dediğimiz duygu bizi o kadar acıtır ki dayanamayız ve itiraf ederiz.
Her neyse içimizde sakladığımız onu ortaya dökeriz.
Bu noktada vicdanının dürtülerine rağmen insan neden itiraf etmez, bu rahatlama yolunu seçmez sorusunu da aklımıza getirmeliyiz.
Ama onu bırakalım şimdilik, orada dursun.
Biz itiraflara bakalım.
İtiraf aslında kolay da bir iş değildir.
Evet, rahatlatır. Ama çoğu zaman da bedelleri vardır.
Bir suçu ya da kusuru üstlenmek gerektirir.
Bunun da karşılığı olacaktır.
Ya yasal olarak ya da sosyal olarak ödenmesi gerekli bir bedeli vardır.
Başlıkta siyaseti sorduk.
Kesinlikle en zor alan odur.
Siyasette itiraf kolay değildir.
Bir çok meslekte emeklilik dönemlerinde gördüğümüz itirafları nedense siyasette göremeyiz.
Kolay değildir.
Ama gereklidir.
Hele ki bizim ülkede.
Siyasette bir itiraf furyasının başladığını düşünsenize.
Neler duyardık neler…
Gerçi çoğunu duymuşuzdur ama dedikodu değil de itiraf şeklinde olması mutlaka bir başkadır.
Neyse…
Birisi çıktı ve yakın çevresine bazı itiraflarda bulundu.
Ama sadece çok dar bir çevre bunu duydu.
Belki yayılır ve örnek olur…
Ufak da olsa umudum var…

