Aziz KARAAZİZ

TMT’de Bu Kadar Silah Yoktu..!

Ülkede var olan sorunlara bir yenisi daha eklendi.
Ancak bu öyle bir sorun ki, doğrudan can güvenliğimizi ve ülkenin asayişini, huzurunu tehdit eden bir cinsten.
Silahlanma…!
Evet, silahlanıyoruz. Daha doğrusu birileri silahlanıyor.
Gün geçmiyor ki polis yaptığı operasyonlarda silah ele geçirmesin, silahlı saldırılarda da ciddi bir artış söz konusu.
Burada sormamız gereken iki temel soru var:
Birincisi bu silahların ülkeye hangi yollarda sokulduğu, ikincisi de bu silahlı kişilerin kimler olduğudur.
Ne maksatla geldiği ise malum, görüyoruz ve yaşıyoruz.
Ancak öncelikle bu silahların giriş yolunun engellenmesi ve silahlı kişilerin tespit edilerek yakalanması şart.
Burada değinmeden geçemeyeceğim bir diğer nokta, ülkede ruhsatlı silah olmasıdır.
Ne gereği var ki devlet sivil kişilere silah bulundurma ve taşıma ruhsatı veriyor. Ki bu işin de kriterlerin dışına taştığını duymaktayız.
Ayrıca ülkede ciddi miktarda av tüfeği tasarrufu da var, bunu da unutmayalım.
Gelelim esas meseleye. Kanunsuz silah sayısında ve bu silahları taşıyıp kullanan kişi sayısındaki artış.
Neden kaynaklandığı sorusu aslında çok kritik bir sorudur ve cevabının da samimiyetle verilmesi gerekmektedir.
Ülkenin ekonomik ya da sosyal koşullarının bu noktada olduğunu düşünmemekle beraber, bazı noktalarda işlerin ciddi bir risk çizgisine yaklaştığını da duymuyor değiliz.
Şurası kesindir ki bu silahlar ülkeye kara yoluyla gelmekte. Yani, ya Güney’den kara kapılarından girişte veya Türkiye’den kara taşıtlarıyla yapılan girişlerde sokuluyor ülkeye.
Yakın zamanda ülkeye arabaların torpido gözünde milyonlarca sterlin sokulduğu iddialarının ayyuka çıktığını unutmadan, gemiyle gelen tırların yoklama işlemlerinde aksama olduğu tartışmalarının hala taze olduğunu da anımsayarak devam edelim.
Trafik suçlarında cezaların caydırıcılık sağlanması açısından tartışıldığı bir dönemde, kanunsuz silah bulundurmak, ülkeye sokmak ve bu silahlarla suç işlemenin cezalarının artırılması ilk atılacak adım olmalıdır.
Ancak bu cezalar asla parasal olmamalı, ciddi hapis cezaları söz konusu olmalıdır.
Bunun sonrasında da gümrük kapılarında yeniden düzenlemeye gidilmesi, eksikliklerin, gerek personel gerekse ekipman anlamında, belirlenerek giderilmesiyle önemli bir adım daha atmış oluruz.
Yoksa bu gidişat hiç de hayra alamet değil…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu