Yüreğine Sağlık Sevgili İzlem…

En temel soru şudur bizim meslekte: Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz..?
Gazetecilerin yıllardır sorduğu, sormaktan bıkmadığı ve bence asla da sormaktan vazgeçmemesi gereken temel bir sorudur.
Karşınızdaki kişinin düşüncelerini, görüşlerini ve fikirlerini öğrenmek zaten gazeteciliğin en başta gelen görevidir.
Bir gazeteci en başta bunu sorgulamalıdır.
Bunu yapmazsak işimizi yapmamış oluruz.
Bir kişi çıkıp bir konuda konuştuğunda, sadece olayı bir tarafını eleştirip susuyorsa o an devreye gazeteci girip sormalıdır.
Uzatmayalım, sadede gelelim.
Başörtüsü tartışması giderek alevlenmekte.
Taraflar da belirginleşmekte.
Konunun özünü elbette konuşacağız. Ama önce işin geldiği şekil hakkında iki kelam edelim.
Malum, meclisimiz 50 kişilik. 50 sandalyesi var.
Bu da bu ülkede halkın oylarıyla resmileşmiş 50 adet siyasetçi olduğu anlamındadır.
Geriye kalanlar da elbette siyasetçidirler ama bu 50 ismin halk tarafından verilmiş siyasetçi mazbataları mevcut.
Bu da onlara belli sorumluluklar yüklemekte.
Bunlardan birisi de kamuoyunu ilgilendiren konularda çıkıp görüşlerini ortaya koymalarıdır.
Hatta bunun için yasalar onlara bir de dokunulmazlık vermiştir.
Diledikleri gibi özgürce ve de korkmadan konuşabilsinler diye.
Ama yapmıyorlar.
Hemen her konuda konuşan siyasilerimiz başörtüsü konusunda sessiz moda girdiler.
Sadece bir tanesi, UBP Girne Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra, çıktı ve düşüncelerini tüm açıklığıyla ortaya koydu.
Görüşlerine katılırız ya da katılmayız. Ama yaptığı gerçekten takdire şayan bir harekettir.
Herkesin sustuğu bir ortamda o çıktı ve düşüncelerini açıkça paylaştı.
Sevgili İzlem benim çocukluk arkadaşımdır. Aynı okula gittik. Sıra arkadaşlığının verdiği samimiyetle kendisine böyle hitap ederim, bilinsin.
Yoksa saygısızlıktan değil.
Aksine, büyük saygı duyduğum sayılı isimlerdendir.
Siyasetçi bir baba ile eğitimci bir annenin kızıdır.
Doğrudur, dürüsttür ve de yüreklidir.
Bir kez daha kendisine yakışanı yaptı ve yürekli bir şekilde düşüncelerini paylaştı.
Teşekkürler arkadaşım…
Şimdi geriye kaldı 49…
Meclisin geriye kalanının da çıkıp aynı şekilde başörtüsü konusundaki düşüncelerini tüm açıklığıyla paylaşmalarını bekliyorum.
Umarım yaparlar.
Yapsınlar ve biz de kim hangi tarafta bilelim.
Bu konuda eğer hala bir fikri olmayan kalmışsa onlar da ortaya çıkacak tabloya bakıp tutum belirlesinler.
Ardından tartışmaya öyle devam edelim.
Kafasını kuma gömen, kulağının üzerine yatan ya da parmağının arkasına saklanan kalmasın…