Belli ki kafalar karışık…

Ne diyor Ersin Tatar “Biz Türkiye’nin desteğiyle bu siyaseti başardık ve yürüttük.  Maalesef CTP’nin göremediği, okuyamadığı budur.

Onlar beni asılsız ve acımasızca eleştirirken, aslında bir yandan da Türkiye’yi eleştiriyor.” Ne yazayım bilemedim, bir Cumhurbaşkanı bu denli absürt bir açıklama yapmaz diye haberi tekrar tekrar okudum.

Maalesef yapmış. Ersin Bey’in çok uzun zamandır kendine ve çevresine mensup kişilerle birlikte paralel bir Kuzey Kıbrıs’ta yaşadığı malum.

Bunu Sayın Ersin Tatar’ın muhtelif zamanlarda yaptığı açıklamalarda da görmek mümkün. Başardık diyor Ersin Bey..

Allah aşkına neyi başardınız ve hangi siyaseti yürüttüğünüz ortada değil mi? Uluslararası toplumdan uzaklaştırmaya çalıştırdığınız, uluslararası hukukun ısrarla dışında kalmaya yönelik girişimlerle halkı yalnızlaştırıp  umutsuzluğa sürüklediğiniz bir politika yürütüyor olmanız ve bunu başarı diye lanse etmeniz de bir o kadar yanıltıcı değil mi?

Yapmayın Ersin Bey, halkı bu kadar hafife almayın. Herkes bu ülkede ne yaşayıp yaşamadığını biliyor, Dolayısıyla iki ayrı devlet  diye takdim ettiğiniz ve adına politika dediğiniz şey aslında yok hükmünde.

Bunu nasıl görmezden geliyorsunuz  anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Ersin Bey diyor ki benim izlediğim  politikayı eleştirenler Türkiye’yi eleştiriyor demektir. Yahu Ersin Bey gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz.

Eğer böyle bir anlayış içinde ise Sayın Tatar, çok açık ki kafası iyice karışmış. Hoş bunu neden söyleme ihtiyacı duymuş o da anlaşılır gibi değil..Ve fakat şunu çok net belirtmeliyim ki eğer bu bir politika ise ki Ersin Bey öyle olduğu konusunda emin, o sorarım size bu politikayı bugüne kadar kim veya kimler destekledi.

Hoş bugün Sımon Aykut olayı ile patlak veren inşaat sektöründe yaşanan olumsuz gidişatın bu politikanın ortaya çıkardığı siyasi bir açmaz değil midir?

Diyalogdan kaçınarak bugün izlediğinizi iddia ettiğiniz siyaseti anlatmaktan bile kaçınıldığı bir süreç yaşanıyor.

Nitekim diplomasinin yürütülmesi gereken bir durumda bile bundan ısrarla kaçınmak savunulan politikanın nasıl bir akıbete evrileceğini önümüzdeki günlerde daha somut bir şekilde göreceğiz elbette..