Böyle gelmiş böyle gitmemeli..
Sahte diploma, Kara para,rüşvet iddiaları ile anılan yöneticiler,kontrolden çıkmış dış kaynaklı nüfus artışı, ülkede kaçak,köçek dolaşan insanlar,dış kaynaklı günden güne artan suç çeşitliliği , eşe dosta , sevgiliye devlet kasasından yapılan kıyaklar vs…
Bütün bunlar yarım asırdır Kıbrıs’ın Kuzey yarısında kurulan derme çatma düzenin bir sonucudur elbette.Ülkede günden güne artan yoksulluk, yükselen hayat pahalılığı, işsizlik, el yakan faturalar, sosyal sorunlarımız ,sosyal devlet yoksunluğundan yaşadıklarımız, artan suç oranları derken son aylarda yaşanan sahte reçete ile haksız kazanç sağlamak suretiyle devleti dolandırmak, sahte diploma ile haksız kazanç sağlamak ve devleti dolandırmak gibi devletin önemli mevkilerinde bulunan isimler ve hükümet ilişkileri, hükümetin olanlar karşısında rahatlığı ana muhalefetin ve Meclis’te bulunan sözde muhalefetin bütün bu yaşananlar karşısındaki sessizliği umursamazlığı ve acizliği hepimizi çok yordu,
İçinde yaşadığımız bu bozuk düzenin giderek bir cehenneme dönüştüğü doğru ve fakat bir yerde bunu normalleştirmek yerine bütün bu yaşananların gölgesinden kurtulup kendimize gelmek zorundayız. Temiz toplum,temiz siyaset, vizyonuyla başta kamu olmak üzere sil baştan yeni bir hareket alanı yaratmak zorunda bu toplum kendine..
Nitekim bu düzeni değiştirebilecek irademizdir…Mafya ile anılan ilişkilerden, suç örgütlerinden, tarikatlardan ,yasadışı işlerden bunalan, gelecek için endişelenen belli bir çoğunluğun yaklaşan bu hesaplaşmaya böylesi bir özgüvenle bakması çok ama çok önemlidir.Gün bize bütün bunları yaşatanlardan hesap sorma günüdür. Bunun için de ayakta kalıp var gücümüzle mücadele etme , yüksek sesle konuşmanın tam zamanıdır..