Farkı göremeyenler de var elbette.
“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazimağusa Muhtarlar Birliği Başkanı Mustafa Yeşilleme, Manisa’dan gelen Salihli Muhtarlar Birliği Başkanı Mehmet Çelik ve beraberindeki heyeti kabul etti.” “Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Katar Dışişleri Bakanı Yardımcısı Dr. Mohammed bin Abdulaziz al Khulaifi’yle telefonda görüştü.”
Yukarıda 2 farklı haber var.
Birisi Kuzey’den, diğeri Güney’den.
Kıbrıs’ın Kuzey yarısında tesis edilen düzenin getirisi aslında bu haber. Cumhurbaşkanı bilmem hangi şehrin/mahallenin muhtarını ve heyetini kabul etti.. Düzen bu.
Diğer taraftan Rum Dişişleri Bakanı dediğimiz kişi aslında uluslararası alanda tanınmışlığı olan bir devletin bakanı, ki o da Katar Dışişleri Bakan Yardımcısı ile telefon diplomasisini yürütüyor.
Hoş bu sadece anlaşılır olması için verdiğim bir örnek,bu örnekleri daha çoğaltmak mümkün.
Peki ortaya çıkan sonuç ne?
Değerli arkadaşlar her şey gün gibi ortada..bir tarafta koca bir yalan ve hiçleştirme düzeni mevcudiyetini korurken,ve bunu doğru zemine çekip iyileştirme ve sürdürülebilir bir ortama dönüştürmek için en ufak bir adım dahi atılmazken diğer tarafta gözle görülür bir gerçeklik yaşanıyor.
Ama efendim olur mu
KKTC bir devlet, bizi tanıyacaklar, şöyle olacak, böyle edecek yaygarası ve hayal pazarlaması içinde gerçeklere dönük bir beklenti içine girmek mümkün mü?