Hala çıkıp konuşabiliyorlar.
Bürokrat diye atadıkları kişilerin her gün yeni bir yolsuzluk ve rüşvet iddiası ile tutuklanarak haklarında yasal işlem ve hukuki bir sürecin başlamasından zerre kadar rahatsız olmayan bir siyasi yapı oluştu ülkede.
Bu nasıl olabilir diye kafa patlatmaya hiç ama hiç gerek yok. Zira 50 yıldır kurgulanan bozuk ve adaletten yoksun liyakattan uzak düzenin içinde yapılan tüm yanlışlar siyaset kurumu eliyle olağan hale getirildi.
Dolayısıyla önümüze konan bu idarenin rezilliklerle dolu icraatlarına olağan mış gibi yaklaşan bir kitle mevcut ülkede.
Devlet kurumlarında görev yapan bürokratların sahtekarlık, yolsuzluk ve nihayetinde rüşvet iddiaları ile ilgili haklarında başlatılan yasal ve hukuki süreçler sonrası o bürokratları o makamlara muteber ve nitelikli kişi olarak atayan Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bu atamaların altına imza atan başbakan ve ilgili bakanların bu durumdan hiç rahatsızlık duymaması normal bir durum değildir.
Dolayısıyla bugün rüşvet,yolsuzluk,sahtecilik gibi iddialarla haklarında soruşturma açılan bürokratların bulundukları makamlara onları getirenlerin yaşanan bu yüz kızartıcı olaylarda hiç mi payları yoktur? Öyle ya bu kişileri bulundukları makamlara muteber ve nitelikli diye atayanlar onlar..
Ama yok tabii ki..
Ne münasebet.
X kurumun bilmem ne müdürü sahte diplomadan, Y bakanlığın bilmem ne müdürü rüşvetten, Z kurumun başkanı ve yardımcısı rüşvetten… Say say bitmez.
Ama kimin umrunda.
Ülkeyi yönetenlerin değil mesela.
Peki ülkeyi yönetenlere muhalefet edenlerin umrunda mı bütün bu yaşananlar?