Derviş Doğan

İyice tartın vicdanlarınızı…

Bu ada yarısında çok açık ki ülkeyi yönetenler yetki ve sorumluluk alanlarına giren konularda hiçbir sorumluluğu üzerlerine almadıkları gibi sorunları çözme becerisinden de yoksundurlar. Hal böyle olunca da ülkedeki sorunlar bir çığ gibi büyüyerek halkı çok zor koşullarda hayatlarını idame ettirmek zorunda bırakmaktadır.

Nitekim sağlıktan eğitime, ekonomiden ulaşıma,iç güvenlikten çevre hatta enerjiye varıncaya kadar yapısal birçok sorun giderilmeden katlanarak büyümektedir.Bu sorunlar haliyle bu ülkede yaşayan her bir bireyi olumsuz etkilemektedir. Peki siyasetin çözüm üretmediği bir noktada bu sorunları kim çözecek?

Öyle ya siyaset üretmek ve bunu potansiyel çözümlere ulaştırmak bir beceri işidir. Lakin gel gelelim tutanın elinde kalan bir düzeni tesis ettiler. Siyasetin hasbelkader  mevki sahibi yaptığı kişilerin bireysel yetersizliği bir yana öncelik olarak kişisel çıkarlarını önlerine koyup bu eksen içinde kendilerine hareket alanı belirleme lerinden ötürü toplumsal fayda sağlama düşüncesi haliyle hiç akıllarının ucundan dahi geçmiyor. Böyle bir ortamda bireysel kazanımlar için her yol mübah sayılıyor.

Çürümüşlük hali kamunun her alanına sirayet etmiş durumdadır. Bütün bunları görmemek,duymamak mümkün mü? Elbette değil. Nitekim bir ülkede halk büyük oranda fakirleşirken ülke ekonomik yönden gerileme yaşarken  o ülkeyi yönetenlerin bireysel zenginleşmesinin takdirini halkın mutlak surette yapması gerekiyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu