Kimin kazandığı çok önemi değil.
Kim kazandığının kimin kaybettiğinin bir önemi var mı böyle bir parti yapısı içinde..Elbette yok! Nitekim memleket meselesine dönüştürülen bir UBP kurultayı daha gerçekleşti.
Diğer kurultaylarda olduğu gibi bu kurultayı da takip etmek için özel bir çaba sarf etmedim ve fakat sosyal medyaya yansıyan görüntüler önüme düşünce gözüme takılanları izlemek durumunda kaldım. Kurultaya katılan binlerce insanın itiş kalkış arasında üstelik bu sıcak havada 30 derece sıcağın altında tıkış tıkış o alana doluşması ve saatlerce beklemesini sağlayan en önemli etkenin UBP içinde yıllar yılıdır kurulan menfaate dayalı saadet zinciri olduğunu sanırım bilmeyen yoktur.
Kuşku yok ki ülkenin menfaatleri değildir UBP kurultayına katılan binlerce insanın önceliği. Dolayısıyla bu katılımı gösteren insanların destekleyecekleri adaydan daha çok çıkar elde edeceklerini hissettikleri için oraya geldiklerini görebiliyoruz.
Nitekim o kalabalıkların kurultay alanına sığmamalarının en büyük nedeni ve motivasyon kaynağı budur. Sonuç itibariyle alt tarafı bir kurultay olan ve aynı parti içerisinde kimin başkan olacağının o partinin destekçileri açısından bu kadar fark etmesinin başka bir izahı olamaz.
Açıkça belirtmek gerekirse kurultaya bu denli katılımın altında yatan neden UBP’nin yıllar içinde kurduğu ve tamamen gör beni göreyim seni menfaat algısı içinde oluşan sistemin varlığıdır. yoksa burada memleketin bekası ve toplumsal kazanımların öne çıkarılması söz konusu değildir. Nitekim bu kurultayda da düşüncelerin geniş bir yelpaze içinde ilkeli bir kavramın savunuculuğu ve veya belli bir ideolojiye sahip insanların bir araya gelip inandıkları bir takım değerleri benimsemiş bir anlayış içinde kurultaya bu ilgiyi gösterdiklerini söylemek doğru bir tespit olmaz.
O halde gerçek olan şu ki kurultaya bu denli yoğun ilginin motivasyon kaynağı yani ana unsuru üyelerin menfaat beklentisidir. Nitekim kurultay katılımcılarının çoğunlukla hedefledikleri konu budur.
Zaman zaman taraflar ve veya kurultay katılımcıları arasında çıkan tartışmaların da bu eksen içinde ele alındığını ve tamamen kişisel ve ailevi menfaatlere dayalı beklentilerini karşılayacak adaylar arasında bir tercih yapmak durumunda kaldıklarını esas amacın bu olduğunu ülke veya da memleket gaylesinin burada asla söz konusu olmadığını söylemek mümkündür.
Dolayısıyla bu maksad doğrultusunda her şeyin mübah olduğu bir kurultay içinde ülke tasası çeken bir anlayış yoktur. Bu tamamen zümresel bir menfaat mücadelesidir. Nitekim burada kimin kazanıp kimin kaybedeceğinin zerre kadar ehemmiyeti yoktur.