Laiklik farklı yaşam tarzlarını dışlayan bir olgu değildir.

 ifade özgürlüğünü ve tabiatıyla inanç özgürlüğünü her zaman savundum.

Ömrüm yettiği sürece de savunmaya devam edeceğim.. Elbette dini inanç meselesi kişi ile Allah arasındaki bağdır.Buna hiçbir şekilde devletin müdahale hakkı olmadığı gibi, inanç özgürlüğü çerçevesinde kimsenin yaşam tarzına ve veyahut  ibadetine de devletin müdahale etme hakkı söz konusu olmamalıdır.

Başı örtülü veya değil. Bu hayatın her alanında kişilerin birbirlerine saygı duyması gereken bir mevzudur. Dolayısıyla konuyu siyasallaştırmak ya da belli bir ideoloji üzerinden ele alarak bunu gündeme taşımanın doğru olmadığı inancındayım. Kız çocukları özellikle bir toplumun göz bebeğidir. Ve elbette laiklik ilkesi içinde eğitimin hayat bulması ve bunun yaşamın her alanına sirayet etmesi de hepimiz için son derece önemlidir,hatta yaşamsal öneme haizdir.

Dolayısıyla çocukların ve veyahut ailelerinin benimsediği yaşam tarzının hür iradeleri doğrultusunda ele alınması en değerli yaklaşımdır.İnanç özgürlüğü, bireylerin kendi hür iradeleriyle seçim yapabilmeleriyle anlam kazanır.

Çocukların geleceği, onların özgür iradesine ve sağlıklı gelişim haklarına saygı gösterilerek şekillenmelidir.Dolayısıyla hiç kimse inancını yaşam tarzına yansıttığı için ötekileştirilmemelidir. Nitekim ayrım yapmaksızın hepsi bizim çocuklarımızdır farklı düşüncelerine farklı yaşam tarzlarına saygıyla yaklaşmak hepimizin sorumluluğudur.