Şaka desem değil..
Elektrik kesintileri ve kirli duman ile ilgili bir gün önce ÖZÜR dileyenler, santraldeki teknik malzeme için alelacele ihaleye çıkanlar bu akşam suçu KIB TEK çalışanlara yıkmak için adeta Padişah fermanı ile sendika başkanı gözaltına alınıyor..
Manipülasyon ve yalan haberlerle de bu yasa dışı ve gayri meşru gözaltı haklı gösterilmeye çalışılıyor. Ne demişlerdi?
Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz. Evet olmaz, hukuk mu, ne gerek var? Buyruk kafi.. Bu nasıl bir iştir ki Başbakan santralı basıp, çalışanları dışarı çıkartıyor ve AKSA’yı santrale alıyor.Ne desem ne yazsam bilemedim.
Bu bize mustahak mı ondan da emin değilim. Ve fakat o görüntüleri izledikten sonra buna ülkedeki mevcut yapının tüm çarpıklıklarının bir özeti diyebilirim. Ünal Bey kendisine bağlı KIB-TEK kurumu hakkında belli ki pek bir bilgiye sahip değil.
Nitekim Ünal Bey “makinalar durmasın” diyor. Kıb-Tek Genel Müdürü “yakıt yok efendim” diye cevap veriyor. Bunun üzerine Ünal Bey “bana yakıt yok dersen? Vallahi asarım seni ha!” diyor..Şaka gibi değil mi? Yeterli yakın olmayınca haliyle makineler duruyor.Bu taşıtlar için de geçerli. akaryakıt bitince yolda kalınıyor. ocağın tüpü bitince yanmaz, telefonun pili bitince kullanılmaz…
Ünal Bey kesintisiz bir akaryakıt var sanıyor, ya da kendisine bu konuda yanlış bilgi veriliyor. Bunun bende başka bir izahı yok zira…
Takip edebildiğim kadarıyla yaklaşık 3.5 yıldır arızalı olan bir jeneratör ve 6,7 aydır arızalı olan bir diğer jeneratör var, KIBTEK’in toplam üretim kapasitesi ise 360 MW, ancak üretilen sadece 147 MW idi, o da birkaç gün önceye kadar. Aksa’nın toplam üretim kapasitesi ise 175 MW olup, bunun yalnızca 90 MW’ı üretiliyor (üstelik alım garantili bir sözleşmesi de var).
Bu konuda Makine Mühendisleri Odası bir rapor hazırlıyor, konu burada detaylı bir şekilde anlatılıyor ve fakat hala sabotaj ihtimali öne sürülüyor.. Burada esas alınması gereken şey enerji üretiminde bu alanın bilgi sahipleri mühendislerin değerlendirmelerine kulak tıkamak büyük bir hata.. Dolayısıyla bu tamamen ehli kişilerin yönlendirmesine ihtiyaç duyulan bir konudur. Nitekim varsayımlarla ve kurultay çalışmalarının motivasyonu ile popülizm odaklı bir tavırla bu konuya hal çaresi üretmek mümkün değildir. Ünal Bey hasbelkader ülkenin Başbakanıdır. Burada elbette sorumluluğu büyük.Ve fakat bir Başbakana yakışmayacak söylemlerde bulunmanın ve temsiliyeti olan bir sendika liderini tehdit eder üslup ve tonla konuşmanın hiçbir şekilde haklı bir gerekçesi olamaz.