Sistemli bir politikanın sonucu…

Maksatlarını aşanların aslında gerçek ajandalarında neler olduğunu gördük.Dolayısıyla bu yaşananları sistemli ve malum bildik bir politika için toplum mühendisliği üzerinden ele almakta fayda vardır.
Burada hedefe konan sadece öğretmenler değildir. Aynı zamanda asırlardır bu topraklarda yaşam sürmüş kendi kültür yapısı içinde kendi inançları örf ve adetleri olan kendi değerlerine en zor koşullarda sahip çıkmış Kıbrıs Türk Halkını da hedef almaktadır.Bu basit bir yaşanmışlık değildir.
Nitekim yetiştikleri kültürü misafir oldukları bir ülkede dayatmaya yeltenen anlayışın kin ve öfke dolu ayrıştırıcı açıklamalarına bakınca bu kişilerin gerçek niyetlerinin başörtüsü olmadığını görmek isteyen herkes görebilir. Nitekim Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda laiklikten ödün vermeyen sendikacılara ve öğretmenlere tutuklama çağrısı yapan kişilerin niyetlerini bu yaşanan süreçte hepimiz gördük.
Dolayısıyla ajandalarında olanlar farklıdır.Bizim ülkemizde başörtüsü üzerinden yaratılmak istenen kaotik ortama müsade edilmemelidir,zira ülkede başörtüsü sorunu yoktur.Bunun üzerinden kendine pay çıkaranların olduğu gerçeğini göz ardı etmeden gericiliğe zemin yaratmak isteyenler olduğu çok nettir.Dolayısıyla buradaki sorunun başörtüsü olmadığı açık. Lakin ortadaki gerçek ülkeyi karanlıklara taşımaya çalışan gerici bir kesimin varlığıdır.
Nitekim bugün ülkede barış içinde yaşarken sosyal düzeni bu ülkeye ait olmayan bir kültür anlayışı içinde zorlayarak değiştirmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz.