Derviş Doğan

Yürüyün de korkmayın ha..

Kıbrıslı Türklerin bunun bir masal olduğunu idrak etmesi biraz zaman alsa da daha fazla hayal aleminde kalmayı reddedip Kıbrıs Cumhuriyetindeki kişisel haklarına sıkıca sarılma yönüne gittikleri herkesin malumu.

Bunun elbette en büyük nedeni uluslararası toplumda görünür olma ihtiyacıdır. Lakin yine hepimiz biliyoruz ki o haklar için de  güneydeki yönetimle dişe diş bir mücadele veriliyor Kuzeyde ise maalesef bir yalan zemin üzerinden kurgulanan mafyatik bir toplumsal düzen tesis ediliyor.Bu hergün biraz daha bizleri aşağı doğru itekliyor.

Nitekim yıllar içinde gördük ki, Kıbrıs Cumhuriyetindeki toplumsal kurucu ortaklık haklarınız yoksa buna erişimimiz haksız bir engele maruz kalıyorsa biz kendi toplumsal düzenimizi o haklara dayalı kuramamanın verdiği olumsuz yansımalarla  er ya da geç kimlik ve tapu mülkiyet vs gibi kişisel haklarınızın temeli de yok olur ve o haklar için yollara ve mahkeme koridorlarına düşmek zorunda bırakılırız.

Nitekim bugün bir çok iş insanımız bunu yaşıyor, birçok insanımız da doğdukları bu ada parçasının verdiği hak olan Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine ulaşamıyor. Velhasıl bugün geldiğimiz süreçte KKTC otoritesi ülkede emlak sektöründe inşaat yap sat vs gibi alanlarda yatırım yapmak isteyen gerek yerli gerekse yabancı iş insanlarına güvence verdi.

Alın satın mülk pazarlayın dedi. Bu insanlar paraları ile inşaatlar yaptılar, oteller yaptılar birçok turizm yatırımı yaptılar üniversite binaları inşaa ettiler kimin toprakları üzerinde yaptılar bunu. Sorunlu Kıbrıs toprakları üzerinde..

Ve elbette bu yatırımları KKTC ye güvenerek yaptılar. Şimdi ise bu insanlar birer suçluymuş gibi yurtdışına çıkamıyorlar, bu bir tarafa yatırımlarına da pazar bulamıyorlar. Hatırlarsanız çok yok bir açılışta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yatırım yapmak isteyenlere “Yürüyün de korkmayın arkanızdayız” demişti. Oysa bu yatırımcılar şimdi yapayalnız bırakıldılar üstelik onca yatırımları da tehlikeye girdi. Şimdi ne olacak? Bu insanlar için nasıl bir çözüm yolu bulunacak? Çok açık ki insanlara yalan pazarlamakla bu işler  yürümeyecek..

Dolayısıyla aklın yolu Kıbrıs müzakerelerine dönüştür ortaya çıkan ve başlık olarak önümüze konan sorunları diploması ve dahi uluslararası hukuk çerçevesinde çözmeye çalışmaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu