Ertuğ Nasıroğlu ve ekibinin işi çok zor.
“Ertuğ Nasıroğlu ve ekibinin işi çok zor”
Evet alıştınız böyle cümlelerle yorumlar okumaya, köşe yazıları görmeye. Ama yok benim tarzım bu olmayacak merak etmeyin.
Bundan sonra, bu köşede, düzenli aralıklarla birlikte olup, fikir ve eleştirilerimi sizlerle paylaşacağım.
İlk yazım bugüne nasipmiş.
Uzun yıllar basketbol içinde aktif bir sporcu olarak yer alan biri olarak, son üç yılımı kamera arkasında, basketbolun dijital ortamında geçirdim. Bugün itibariyle de yazılı kısımda da elimden geldiğince birşeyler karalayacağım. Daha fazla kendimi tanıtmayacağım. Şimdi direk bugün ki konumuza geçelim.
Malumunuz, sancılı bir süreç ardından KKTC Basketbol Federasyonu başkanlık seçimi yapıldı ve iki adayın yarışacağı seçimde, Orhun Mevlit herkesi şaşırtan bir manevra yapıp adaylıktan çekildi. Böylece ikinci kez Ertuğ Nasıroğlu dönemi resmi olarak başlamış oldu.
Yeni dönem başlamadan önce yazılarımda altyapıların sorunları,tüzük hakkında önerilerime ve genel sıkıntılara yer vereceğim. Bunları yaparken parmak sallamak yerine,kouya, kendi tarafımdan yorumumu katacağım. Sezon başladıktan sonra ise, maçların genel değerlendirmesini yapmaya özen göstereceğim.
Aslında bu yazıyı seçimden önce yazacaktım, ama seçimin geçmesi ile temiz bir sayfa açalım dedim. Yine de soracağım soruların cevaplarını duymak istiyorum.
Ertuğ Hocam katıldığı bir programda yaptığı açıklamalar sonrasında, aşağıdaki soruları sorma gereği duymaktayım. Belli ki yanlış yönlendirme veya olayların yanlış aktarımı var.
Soruların cevabını Ertuğ Hocamızın vermesine gerek yok. Sadece, o söylediği için, ben konuyu açma gerekliliği görüyorum. Evet, gelelim sorularıma:
- Şuan faal olarak hakemlik yapmayan hakemler nasıl dışlandı? ya da dışlandık diyen bu hakem arkadaşlarım (ki kendilerini çok severim), Larnaka Gençler Birliği’nin son düzenlediği turnuvada, faal hakemleri dışlayıp, maçı onlara yönettirmek isteyen kulübe; “Bizi zamanında dışladılar, biz bunu şuan ki hakemlere yine yaptırtmayız” niye demediler? Bu da faal hakemleri dışlama değil midir?
Daha da ilgincini söyleyim size, tırnak içinde dışlandığını iddaa eden bir hakem arkadaşımız “ben geri dönmek istiyorum” dediği için, şuan ki mevcut MHK onu tüm 2023/2024 hakem gruplarına ekleyip uygunluk formu göndermeye başlamıştı. Bu mu dışlamak? 2 gün sonra çıkıp, Ertuğ hocanın şuan faal olmayan hakemler ile çektiği fotoğrafta yer alması, ne kadar etik mesela?
- Bir diğer nokta ise, hakem hatalarının, gözle görülür şekilde arttığı yönünde dolaştırılan bir argüman var mesela ortada. Özellikle bu argümanı ortaya atan kişi kuralların kaçta kaçını biliyor ?” Facia”,”hakemler çok kötü” “hakem yok” diye söylemekle olmuyor bu iş.
Ben iki adet hakem eğitiminde yer aldım ve eğitimlerden sonra anladım ki, oyunculuktan gelen biri olarak “kural bilgim” çok zayıf.
Alın size bir öneri: Hakem eğitimlerinin bir bölümü oyunculara da verilsin. Savaşa giderken silahsız kalmasınlar. Kural bilen oyuncu tehlikelidir ve hakem gelişimi için de çok değerlidir. Hakem hatalarının da bu kadar ortaya dökülmesinin sebebi belli, ortada her maçın kaydı var, canlı yayını var. Kırp kırp kullan. Ben oyuncuyken “x maçta kavga çıktı” derlerdi. Kimden ne duyarsanız ona inanırdınız.
- Diyelim ki, seçimi kazanan Ertuğ hocam, Orhun hocanın ekibiyle görüştü. Neden altyapılarda bu kurallar konuldu diye bir konuşma geçti aralarında ve yine diyelim ki bu konulan kurallar, Yeni yönetim kurulunun kulağına mantıklı geldi ve bir bölümünü revize etti uyguladı, bir bölümünü birebir aynı bıraktı, kulüpler yine imza toplayıp yeni başkan arayacak mı?
Bu 3 soru, Ertuğ Hocamdan bağımsız konunun muhattaplarına sorulmuş sorulardır. Ben Ertuğ Hocanın federasyonu döneminde Türkiye’de öğrenci ve oyuncu olduğum için, o dönem hakkında bir şey söylemek haddime değildir.
Yeni görevinde Ertuğ Nasıroğlu hocam ve ekibine başarılar dilerim ve son olarak belirtmek isterim ki, basketbol kimsenin tekelinde değildir.
Basketbol hepsimizin gönülden bağlı olduğu ve severek izlediğimiz, oynadığımız, yönettiğimiz, bir tarafına katkı koymaya çalıştığımız bir spor dalıdır. Keyif almaya bakalım.