52 yıl önce, 52 yıl sonra… Ve Tufan Erhürman’ın cumhurbaşkanı adaylığı…

Kıbrıs Türk toplumunda çok uzun yıllar demokrasi -miş gibi oldu. Ne demek -miş gibi? Aslında olmayan ama varmış gibi gösterilen.
Siyasi algımın gelişmeye başladığı ilk gençlik yıllarından itibaren, demokrasinin yaşamsal önemini anladım.
Anlarken, demokrasinin olmadığı ya da çok eksik olduğu yerde, en yalın insan haklarından, hukukun üstünlüğüne, temiz topluma ve istikrarlı ekonomiye kadar, her alanın toplam kaliteden yoksun olduğunu gördüm.
Yarım asrı aşkın süredir, Kıbrıs Türk Toplumunda, demokrasiyi önem sıralamasında ilk sıraya koyduğumu söyleyebilirim.
***
Dün, CTP’nin kurultayı vardı. Ekrandan izlemeyi tercih ettim. Genel Başkanlık yarışı yoktu. Tufan Erhürham, parti tüzüğünün hükümlerine sadık kalarak, tek aday olarak kurultaydan alkışlarla onay aldı.
Kurultay öncesi, Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili parti meclisinden alınan onay, kurultayda da kabul gördü.
Parti kurultaylarında seçim yarışı yoksa, katılım salonları doldurup taşırmaz. CTP dün Atatürk Spor Salonunun tribünlerini doldurdu.
CTP’de kısık sesle, Tufan Erhürman’a yapılan eleştiriler, dün kurultay salonuna taşınmadı. Salona gelen herkes Tufan Erhürman’ın hem Genel Başkanlığını hem de Cumhurbaşkanı adaylığını ikilemsiz destekledi.
Görünen o ki Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde, sandık günü dahil yalnız bırakılmayacak.
***
CTP’de siyasi gelecek hesabı yapanlar elbette var. Parti Meclisinde, kırıp dökmeden bir yarış olduğunu bilenlerdenim. Parti Meclisi’ne seçilenler, MYK ve daha da önemlisi Genel Sekreteri belirleyecek. Genel Sekreter de, büyük hata yapmazsa bir sonraki genel başkandır.
***
CTP’de, Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için Tufan Erhürman’ın dışında bir ikinci isim hiç konuşulmadı. Kendi kendine adaylığı yakıştıran birkaç isim de, isteğini partilinin kulağına bile üfleyemedi.
Tufan Erhürman, parti içinde yıpratıcı bir Cumhurbaşkanlığı yarışı olsa aday olur muydu?
Bence olmazdı.
Erhürman, buraya kadar, siyasi hırstan yoksun, yumuşak, akademik ve insani değerlerini yitirmeden geldi. Ayak oyunları az olmayan CTP’de, hiç bir ayak oyununa yeltenmedi. Hatta tepki bile göstermedi. Bu duruşunu, yakınındaki, yol arkadaşı niteliğindeki isimler mağdur olurken de koruduğu için eleştirildiği de oldu.
Tufan Erhürman’ın adaylığının CTP’de itirazsız onay görmesindeki en önemli neden, Tufan Erhürman’ın alabileceği öngörülen oy oranının ,CTP’nin oylarından fazla olmasıdır.
Tek tek isimlerin yarıştığı seçimlerde, bir adayın kişisel oy potansiyeli, partisinden gerideyse o aday partinin sırtında yük olur ve kazanma şansı çok düşük olur.
Erhürman, bu noktadaki artısı nedeniyle, CTP içinde rakibi olmadan, aday gösterildi.
***
Tufan Erhürman’ın dünkü konuşmasında, farklı hassasiyetlere saygı dağılımı vardı.
Cumhurbaşkanının mevcut durumda en önemli görevi Kıbrıs sorunuyla ilgili politikalar geliştirmek, temaslar sürdürmek ve gerektiği zaman müzakere etmektir.
Erhürman, konuşmasında Hristodulidis’e açık mesaj gönderirken söyledikleri, kırmızı çizgileri gibiydi. Siyasi eşitlikten, karma evliliklerden dünyaya gelen çocukların vatandaşlık haklarına, hatta dönüşümlü başkanlığa kadar politikalarını ifade etti.
Çözüm modelini tarif ederken iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı FEDERASYON da dedi.
***
Geçtiğimiz hafta içinde UBP Parti Meclisi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yeniden aday olmasını destekleme kararı aldı. Dün CTP, Tufan Erhürman’ın adaylığını, devlete ait Atatürk Spor salonunda onaylayıp, resmen duyurdu. Bunları demokrasimiz açısından mutlu olarak izliyorum.
Bu arada elimde olmadan 52 yıl önceye gidip geliyorum.
1973’te, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde aktif temsiliyetimiz olmasa da, Cumhurbaşkanı Muavinliği seçimi vardı. 67 yaşındaki Dr. Fazıl Küçük yeniden aday olmak istiyordu.
1970 yılında kurulan CTP de aynı seçim için, Genel Başkanı Ahmet Mithat Berberoğlu’nu aday gösterme kararı almıştı. Dr. Fazıl Küçük , Ankara’ya, ‘ Benim etim düdüklü tencerede bile pişmez. Beni yiyemezler’, diyerek gitti. Döndüğü zaman ise sessizce adaylıktan geri adım attı.
Ahmet Mithat Berberoğlu, Bayraktar’ın açık ve farklı isimleri de hedef alan tehditleri ile adaylıktan çektirildi.
Böylece Rauf Denktaş, seçimsiz kazanan ilan edildi.
1974 sonrası çok adaylı seçimler yaptık
52 yıl sonra da çok adaylı seçim yapabiliyoruz. Eksiklerimiz, olumsuzluklarımız geçmiş yıllara göre azaldı.
Daha da azalmasını arzu ediyorum. Demokrasimizi koruyup, geliştirmek, KKTC’nin her bakımdan itibarı için de gerekliliktir.