Adıyaman’da en uzun gün…
ADIYAMAN… 23 Aralık Pazartesi akşam saatlerinde Ercan’dan Gaziantep’e ulaşmak için havalanan uçak. Gaziköylü Akay Pilot, uçaktaki yolcuların büyük çoğunluğunun Şampiyon Meleklerin yakınları olduğunu bilerek, duygusal bir konuşmayla seslendi.
Uçaktaki yolcuların seksen kadarı 6 Şubat depreminde Adıyaman İSİAS otelinde evlatlarını ve yakınlarını kaybedenler…
Ailelerle, yan yana koltuklarda uçtuk…
6 Şubat 2023’te deprem felaketinin öğleden sonrasında Adıyaman’a gidenler arasında olacaktım.
Aileleri, yetkililer, Sivil Savunma ve sağlık ekibinin önceliği vardı uçakta. Yolcu fazlalığı olunca, basından isimlerin götürülmesinden vazgeçildi. Öyle olunca da gazetecilik yapmaktan önce İSİAS otel enkazında, kurtarma çalışmalarına katılma şansımı yitirmiştim.
***
Önceki akşamki 50 dakikalık uçuşun, yolculuk kalitesi iyi değildi.
Kalkıştan kısa bir süre sonra başlayan rahatsız edici türbülans, Gaziantep’e inene kadar kısa aralıklarla devam etti.
Yolcuların korkması beklenendi.
Ancak, İSİAS’ta çocuklarını, yakınlarını kaybedenlerin hiç birinde korku hissi yansıması görmedim.
Nedenini sormadım ama dünkü oturumunda hakimin verdiği söz hakkı anne – babalar tarafından kullanılırken çok net anladım…
Çocuklarını yitiren aileler, 6 Şubat 2023’ten bugüne YAŞAMA ARZULARINI YİTİRDİ. Hayatımda dün Adıyaman Adalet Sarayının mahkeme salonunda konuşmaları dinlerken duygulandığım kadar hiç duygulanmadım diyebilirim. Elbette derin üzüntüler yaşadım ancak dün tanık olduğum adını koyamadığım çok derin bir duygu fırtınasıydı.
Söz alanların tümü, 6 Şubat 2023’e gitti. O gün yaşadıklarını, evlatlarının cansız bedenine nasıl sarıldığını anlattı, üzüntüsü tepkiye, tepkisi öfkeye, öfkeler isyana dönüştü.
Ölümü istemek olur mu?
Zamansız ve kişisel ihmal bütünüyle, toplu katliama kurban verilen evlatların hatıraları yaşama tutunmaya yetmiyor. Yetmediği için bir annenin, ‘Her gün Allah’a canım al beni yavrumun yanına gönder diyorum’ sözleri ortak bir ruh halini yansıtıyor.
***
Otelden Adalet Sarayına ailelerle birlikte gittim.
Adalet Sarayına vardığımız zaman, 35 şampiyon meleğimizin ayrı ayrı fotoğraflı, elde taşınan, tahta saplı görselleri vardı. Bekledim aileler alsın. Herkes kendi çocuğunun görselini arıyordu.
Ben de alıp yürüdüm. Bir baba omuzuna dokunup, taşıdığım 5-10 adım için teşekkür edip, oğlunu kucağına alır gibi görseli elimden aldı.
Bir başkasının elinde iki görsel vardı. Birini aldım. Bir kez bir kız meleğimizin görselini taşıdım. Basın açıklaması için ailelerin arasında yerimi alırken, bu kez yine bir baba, ‘Hasan abi ver bana kızımı’ dedi.
Çok yalın örnekler bazen, derin psikolojik etkilerin ipuçlarını verir. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi.
***
Dün Adıyaman’da en uzun günlerden birini yaşadık.
Türkiye saatiyle sabah dokuzda Adıyaman Adalet Sarayı önünde başlayan günümüz, 17 buçuk saat sonra yine aynı noktada son buldu.
İSİAS Otel’de deprem sırasında bizim 35 canımızla birlikte 72 kişi hayatını kaybetti.
Türkiyeli Turist Rehberlerinin ailelerini de dinledim dün. Benzer üzüntü depremini onları dinlerken de yaşadım.
***
Gün boyu, aileleri, savunma avukatlarını, sanıkları ve sanık avukatlarının söylediklerini dinledim.
Ben bu konuda tarafsız değilim, objektif bakma gibi bir niyet de aklımın kenarından geçmiyor.
İSİAS, Şampiyon Melekler, Bilinçli Taksir, OLASI KAST… İki senedir Kuzey Kıbrıs’ta en çok kullanılan ifadeler…
Üç kişilik yargı heyeti dün akşam Türkiye saatiyle 02.00’de yani 25 Aralık 2024’ün ilk saatlerinde kararını açıkladı.
***
Mahkeme heyeti saat tam 01:59’da salonda yerini aldı. 15 dakikada kararlarını okudular. Sanki de karar önceden verilmişti. Ancak şampiyon meleklerin ailelerinin toplumla bütünleşerek verdiği mücadele kaybedilmedi. Bilinçli taksirle İSİAS’ın sahibi ve oğlu dahil altı kişiye hapis cezası verildi. Kararı önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı yorumlayacağız elbette. Ancak Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karkaya’nın sözler bundan sonrası için rehberdir: “Bunlar ilk cezalarıdır. İçerde olmaya devam edecekler. Bundan sonra da ne gerekiyorsa yapacağız. Çocuklarımıza söz verdik, sözümüzü tutacağız.
Mücadelemize devam edeceğiz. Bir sonraki adım ne ise gereğini yapacağız. Gün ışığı görmeyecekler.”
*
Beklediğimiz karar çıkmadı ama Türkiye koşullarında kaybeden taraf da değiliz. Çocuklarımız için mücadeleye devam.